Esas No: 2015/2692
Karar No: 2015/4813
Karar Tarihi: 02.12.2015
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - 2911 sayılı Kanuna muhalefet - Görevi yaptırmamak için direnme - Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2692 Esas 2015/4813 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2015/2692 E. , 2015/4813 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet,
Görevi yaptırmamak için direnme, Silahlı terör
örgütünün propagandasını yapma
Hüküm : 1-) TCK"nın 220/6. ve 314/3. maddeleri yollamasıyla
314/2, 220/6, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun
5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-) 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK"nın 62, 53, 58/9,
63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3-) 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK"nın 62, 53, 58/9,
63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
4-) TCK"nın 265/1-3, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı
Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
5-) 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 62, 53, 58/9,
63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, görevi yaptırmamak için direnme ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın örgüt adına işlediği 2911 sayılı Kanunun 32/1. ve 33/1. maddelerine muhalefet ile görevi yaptırmamak için direnme suçlarının hükümden sonra 30.04.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı, 2911 sayılı Kanunun 33/1. maddesinde 04.04.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6638 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin sanığın açıkça aleyhine olduğu ve kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması şeklinde işlenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu için gereken saik de nazara alındığında 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilemeyeceği; 3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasına 6459 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle örgüt propagandası ile oluşacak tehlikeyi somutlaştırmak amacıyla getirilen unsurun aynı fıkranın (a) bendinde düzenlenen suç için öngörülmediği ve ayrıca 04.04.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6638 sayılı Kanunla 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesinde yapılan değişikliklerinin de sanığın açıkça aleyhine olduğu saptanarak yapılan incelemede;
Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan tayin olunan temel cezanın TCK"nın 220. maddesi 6. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca indirildikten sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden; güvenlik güçlerine TCK"nın 6/f maddesi kapsamında silahtan sayılan taş atarak direnen sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan TCK"nın 265/1-3. maddesi uyarınca tayin olunan cezanın anılan maddenin 4. fıkrası uyarınca artırılmaması ise aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükümlerdeki TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında 2911 sayılı Kanunun 32/1. ve 33/1. maddelerine muhalefet suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Sanığa yüklenen suçların tarihi, işlenme yöntemi ve temel şekilleri itibariyle gerektirdiği cezaların sürelerine göre; hükümden önce 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1 ve 2. maddeleri kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; sanık hakkında kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarının, 3713 sayılı Kanunun 3. ve 4. maddelerinde belirtilen suçlardan olmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.