Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/31760 Esas 2021/3679 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/31760
Karar No: 2021/3679
Karar Tarihi: 25.03.2021

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/31760 Esas 2021/3679 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edilmiş ve yapılan inceleme sonucunda sanığın marka hakkına tecavüz suçu nedeniyle mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak sanığın suça konu eşyalarının yer aldığı 25. emtia sınıfında markanın tescilinin olmaması nedeniyle, kullanılan marka ve logoların orijinal ürünler ile karşılaştırılabilmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile ilgili olarak uzlaştırmanın öncelikle uygulanması gerektiği, ceza maddesi gereği taksitlerden birisinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapise çevrilebileceği hususlarına dikkat çekilmiştir. Sonuç olarak, hüküm bozulmuştur ve dosya mahkemesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (61/A-1. maddesi)
- 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (61/A-5. fıkrası)
- 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi
- Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. ve 254. maddeleri
- Türk Ceza Kanunu'nun 52/4. maddesi
19. Ceza Dairesi         2019/31760 E.  ,  2021/3679 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanığa ait işyerinde yapılan aramada, üzerlerinde Ferrari marka ve logosu bulunan toplam 17 adet giyim eşyasının ele geçirilmesi üzerine, sanığın katılan firma adına tescilli markaya tecavüz ettiği iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde mahkumiyetine karar verilmişse de;
    Suç ve karar tarihinde yürülükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin cezai hükümleri düzenleyen 61/A-1. maddesinde başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satışa arz eden veya satan kişinin bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağı, aynı maddenin 5. fıkrasında ise marka hakkına tecavüz suçundan dolayı cezaya hükmedebilmek için markanın Türkiye’de tescilli olması gerektiği hususları düzenlenmiş olup, suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereği marka tanınmış olsa dahi 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca cezai korumasının tescille sınırlı olması gerekir.
    Katılan vekili tarafından şikayet dilekçesine ekli olarak dosyaya sunulan ve mahkemece Türk Patent Enstitüsünden onaylı örnekleri getirtilip hükme esas alınan 2005 39630, 2005 39632, 2005 01358 tescil numaralı markalara ait marka tescil belgelerinin incelenmesinde, bu markaların 03, 09, 12, 14, 16, 18, 24, 26, 28, 37 ve 41. emtia sınıflarında tescilli olduklarının ancak sanığa ait işyerinde ele geçirilen suça konu ürünlerin yer aldığı 25. emtia sınıfında (giysiler) tescillerinin bulunmadığının anlaşılması karşısında;
    Katılan firma vekilinden varsa 25. emtia sınıfında tescilli olan markalarının sorulup, Türk Patent ve Marka Kurumundan bu markalara ait tescil belgelerinin onaylı örnekleri getirtilip, katılan firmadan temin edilecek orijinal ürünler ve suça konu ürünlerin karşılaştırılması suretiyle dava konusu ürünlerde kullanıldığı iddia olunan marka ve logolar ile orijinal ürünlerde yer alan marka ve logoların karşılaştırılabilmesi için örnekleri veya resimlerinin de temyiz denetimine olanak verecek şekilde dosyaya eklenmesinin ardından yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak; sanığa ait işyerinde ele geçirilen giysiler üzerinde kullanılan markanın, katılan firmanın 25. emtia sınıfında tescilli olan marka veya markalarıyla iktibas veya iltibas oluşturacak şekilde taklit olarak kullanılıp kullanılmadığı ve kullanılmış ise katılanın hangi marka veya markalarına tecavüz edildiği belirlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile ve yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    2-TCK"nin 52/4. maddesi gereğince taksitlerden birisinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken taksitlerden birisinin süresinde ödenmediği takdirde kalan kısmının tamamının tahsiline karar verilerek infaz yetkisinin kısıtlanması,
    3-Sanığa ait işyerinde yapılan aramada ele geçirilen ürünlerin toplam 17 adetten ibaret olması karşısında, temel cezada alt hadden uzaklaşılmasını gerektirecek bir husus bulunmadığı gözetilmeden adli para cezasında teşdit uygulanması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara