Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/7438 Esas 2014/12901 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/7438
Karar No: 2014/12901
Karar Tarihi: 18.12.2014

Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/7438 Esas 2014/12901 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kadınhanı Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık görevli memuru yaptığı işlemi engellediği için suçlu bulunmuş ve ceza verilmiştir. Ancak, karar temyiz edilmiş ve Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından incelenmiştir. Yargıtay, delil olarak sunulan icra dosyasındaki vekaletnameye ilişkin araştırılma yapılması gerektiği ve sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, ceza tayininde kanun maddelerinin ve suçun ağırlığına göre orantılı bir ceza verilmesi gerektiğine dikkat çeken Yargıtay, zincirleme suç uygulamasında da hak ve nesafete uygun bir şekilde ceza tayin edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
TCK madde 61/1 ve 3/1, madde 43/2.
5. Ceza Dairesi         2013/7438 E.  ,  2014/12901 K.

    "İçtihat Metni"


    Tebliğname No : 4 - 2011/170320
    MAHKEMESİ : Kadınhanı Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 01/07/2010
    NUMARASI : 2008/23 Esas, 2010/61 Karar
    SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Dosyada delil olarak yer alan icra dosyası içerisindeki 14/01/2005 tarihli vekaletnameye göre alacaklı ile katılan Avukat H.. K.. arasındaki vekalet ilişkisinin 31/12/2005 tarihine kadar geçerli olduğu anlaşılmakla, katılanın olay tarihi itibariyle avukat olarak görev yapıp yapmadığı, hacze dayanak teşkil eden icra takip dosyasında alacaklı vekili olduğuna ilişkin vekaletnamesinin bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kabule göre de;
    Temel cezanın belirlenmesinde, 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan ölçütlerle 3. fıkrasındaki “Birinci fıkrada belirtilen hususların suçun unsurunu oluşturduğu hallerde, bunlar temel cezanın belirlenmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmaz” yine aynı Kanunun 3/1 maddesindeki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime imkan verecek şekilde ve somut gerekçeleri de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki cezanın, alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının hak ve nesafete uygun bir şekilde kullanılması gerektiği gözetilmeden, zincirleme suç uygulamasında nazara alınacak hususların teşdit gerekçesi kabul edilmesi suretiyle temel cezanın asgari hadden uzaklaşılarak tayini,
    Yüklenen suçun birden fazla kamu görevlisine karşı işlendiği kabul edildiği halde TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanmaması,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 18/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara