Görevi yaptırmamak için direnme - kamu görevlisine hakaret - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/11870 Esas 2014/12838 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/11870
Karar No: 2014/12838
Karar Tarihi: 17.12.2014

Görevi yaptırmamak için direnme - kamu görevlisine hakaret - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/11870 Esas 2014/12838 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık alkollü olduğu için aracın sürücüsü hakkında yapılan işleme direndi ve polis memuruna hakaret ettiği için mahkemede yargılandı. İddianamede bahsedilen suçlar arasında tehdit ve kamu görevlisine hakaret suçları da yer almaktaydı. Ancak, mahkeme sanığı sadece direnme suçundan suçlu buldu ve diğer suçlardan beraat kararı verdi. Mahkeme tarafından verilen karar, TCK'nın 265/1, 125/1-3-a, 53/1-2, 58. maddelerine göre incelendi ve sanığın hukuki durumunun tespit edilmediği sonucuna varıldı. Kanunlara aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozuldu. Kanun maddeleri, TCK'nın 265/1, 125/1-3-a, 53/1-2, 58. maddeleri olarak açıklanmıştır.
5. Ceza Dairesi         2013/11870 E.  ,  2014/12838 K.

    "İçtihat Metni"


    Tebliğname No : 4 - 2011/304470
    MAHKEMESİ : Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 26/05/2011
    NUMARASI : 2011/89 Esas, 2011/216 Karar
    SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine hakaret

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve tehdit suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    İddianamede tehdit ve kamu görevlisine hakaret suçlarından kamu davası açıldığı, iddianame yerine geçen görevsizlik kararında tehdit eyleminin direnme suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden bahsedilerek sevk olarak TCK"nın 265/1, 125/1-3-a, 53/1-2, 58. maddelerinin gösterildiği, dava konusu somut olayda ise yılbaşı gecesi arkadaşları ile eğlenip bir miktar alkol alan sanığın içerisinde bulunduğu aracın sürücüsünün alkollü olması nedeniyle hakkında alkollü araç kullanmaktan dolayı yasal işlem yapmak isteyen şikayetçi polis memuruna “seninle sivilde görüşeceğiz üstündeki üniformanı çıkar öyle gel yarın seninle görüşeceğiz” şeklinde sözler söylediği, sanığın bu sözleri şikayetçinin araç sürücüsü hakkındaki işlem tamamlandıktan sonra söylemesi halinde eyleminin TCK"nın 106/1-2. cümlesinde, işlem sırasında ya da işlemden hemen önce söylemesi halinde ise aynı Yasanın 265/1. maddesinde tanımlanan suçun oluşacağı gözetilip, sanık ve şikayetçi ile tanıkların bu hususta tekrar beyanlarına başvurulmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine vasfın bölünemeyeceği de düşünülmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde direnme ve tehdit suçlarından ayrı ayrı beraet kararları verilmesi,
    Sanık hakkında kamu görevlisine hakaret suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanığın, arkadaşı olan tanık Murat tarafından desteklenen aşamalardaki savunmalarında, olay mahallinde alkol kontrolü yapan polis memurlarınca kendileriyle aynı durumdaki bir kaç araç sürücüsü hakkında işlem yapılmadığını ileri sürmesi ve kamu görevlilerinin yetki aşımı veya keyfi davranmasının tek başına suç teşkil etmese de keyfi davranışların TCK"nın 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektireceği gözetilerek anılan maddenin tatbiki gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışılmaması,
    5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanamayacağı gözetilmeksizin, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan mahrum bırakmaya hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı, Cumhuriyet Savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 17/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara