Esas No: 2015/5390
Karar No: 2015/4607
Karar Tarihi: 01.12.2015
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5390 Esas 2015/4607 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
Hüküm : TCK"nın 267/1, 62/1, 50/1-a, 52/2, 4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği; somut olayda trafik ekiplerince yapılan yol uygulamasında durdurulan sanığın alkollü araç kullanması nedeniyle idari yaptırım uygulanması sırasında katılanın kimlik bilgilerini beyan etmesi şeklindeki eyleminin TCK"nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Gerekçeli karar başlığında suç adının “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma” yerine “İftira” olarak belirtilmesi,
b) Temel cezanın tayini sırasında uygulanan kanun maddesinin TCK"nın 268. maddesi delaletiyle 267/1. maddesi yerine yalnızca 267/1. maddesi olarak yazılması,
c) 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı CGTİK’nın 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenmesi ve 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümde infazda TCK"nın 52/4. maddesine göre yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.