Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5499 Esas 2015/4564 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5499
Karar No: 2015/4564
Karar Tarihi: 01.12.2015

Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5499 Esas 2015/4564 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak suçundan hüküm giymiştir. Ceza yargılamasında doğrudan doğruya yargılama esas alınırken, istisna olarak görüntülü ve sesli iletisim tekniği kullanılarak sorgu yapılabilir. Ancak, duruşmada hazır bulunmak isteyen sanığın bu hakkı ciddi şekilde gerekli olmadıkça kısıtlanamaz. Adil bir ceza yargılaması sürecinde sanık mahkeme nezdinde hazır bulunmalıdır. Sanık SEGBİS sistemiyle yapılan duruşmaya çıkmayarak duruşmada hazır bulunmamışsa, savunma hakkının kısıtlanması kanuna aykırıdır. Kararda geçen kanun maddeleri şöyledir: 765 sayılı TCK’nın 146/1, 31, 33, 40. maddeleri, CMK\"nın 193/1, 193/2, 194/2, 195, 196, 200/1 ve 204. maddeleri ve AİHS'nin 6/1 maddesi.
16. Ceza Dairesi         2015/5499 E.  ,  2015/4564 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışma
    Hüküm : 765 sayılı TCK’nın 146/1, 31, 33, 40. maddeleri
    uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Ceza yargılamasının temel ilkelerinden biri “doğrudan doğruyalık-vasıtasızlıktır”. Bu nedenle CMK"nın 193/1. maddesinde “sanık olmaksızın yargılama olmaz” genel kuralına yer verildikten sonra istisnalar CMK"nın 193/2, 194/2, 195, 196, 200/1 ve 204. maddelerinde gösterilmiştir. Sanığın kabulüne bağlı olarak alt sınırı 5 yıl ve daha fazla hapis cezası gerektiren suçlar hariç olarak istinabe yoluyla sorguya çekilebilecektir. Görüntülü ve sesli iletişim tekniği kullanılarak sorgu yapma imkanı CMK"nın 196/4. madde hükmüne göre mümkün kılınmıştır.
    Somut olaydaki hukuki sorun sanığın görüntülü ve sesli iletişim tekniğini kullanarak savunma yapmak istemediğini ısrarla beyan ederek duruşmada hazır bulunmak istediğini belirtmesi ve bu sistemle savunma alınması durumunda, savunma hakkının kısıtlanarak adil yargılama ilkesinin ihlal edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
    Duruşmada hazır bulunmak isteyen sanığın, duruşmada hazır bulundurulması sadece ödev değil aynı zamanda bir haktır. (Y.C.G.K. 10.06.2008, 9-148/169 s.k.)
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1. maddesine göre;
    Cezai bir suç ile itham edilen herkesin, kendini savunma, iddia tanıklarını sorguya çekme veya çektirme, duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercüman yardımından para ödenmeksizin yararlanması haklarını güvence altına almıştır. Duruşmada hazır bulunmaksızın bu hakları nasıl kullanabileceğinin anlaşılması zordur. (Colozza v. İtalya 12 Şubat 1985)
    Adil bir ceza yargılaması sürecinin oluşumunda sanığın mahkeme nezdinde hazır bulunmasının büyük önemi bulunmaktadır. (Lala v. Hollanda 22 Eylül 1994) Bunun sebebi hem adil yargılama hakkının mevcudiyeti hem de beyanların doğruluğunun anlaşılması ve mağdur ile tanıkların beyanlarıyla karşılaştırılmasıdır. (Sedoviç v. İtalya)
    Temyiz aşamasında davalının duruşma salonunda şahsen hazır bulunması ilk derece mahkemesinde görülmekte olan duruşmalarda hazır bulunmasına nispeten daha az önem arzetmektedir. (Kamasinsıki v. Avusturya, 19 Aralık 1989)
    Adaletin gerçekten adil bir şekilde sağlanmasının demokratik bir toplumda tuttuğu yer göz önünde bulundurularak savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik her bir tedbirin ciddi şekilde gerekli olmasına işaret edilmiştir. Daha az kısıtlayıcı bir tedbirin bulunması halinde o uygulanmalıdır. (Van Mechelen ve diğerleri)
    Sözleşme ile garantiye alınan hakkın kullanılmasından vazgeçilmesi, bunun açıkça söylenmesi ile mümkün olabilir. (Zana/Türkiye)
    CMK"nın genel ilkeleri ve 196. maddedeki düzenleme Dairemizce benimsenen Y.C.G.K."nın 10.06.2008 tarih ve 9-148-169 sayılı kararı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin İçtihadları göz önünde bulundurulduğunda; duruşmada hazır bulunma hakkı adil yargılama kapsamında değerlendirilmekte olup, bu hakkın sınırlanması ancak ciddi şekilde gerekli olması halinde istisna olarak uygulanmalıdır. A.İ.H.M."nin Marcello Viola v. İtalya kararı temyiz duruşmasına ilişkindir. Bu nedenlerle kovuşturma aşamasında;
    1-) Genel kural sanığın duruşmada hazır bulundurulmasıdır. Bu hak ciddi nedenlere dayalı olarak mahkeme kararı ile sınırlandırılabilir.
    2-) İlk ve son savunmanın yapıldığı, esasa ilişkin delillerin toplandığı oturumlara sanığın SEGBİS yoluyla katılması açık kabulüne dayalı olmalıdır.
    3-) Sesli ve görüntülü yöntemle savunma alınması halinde sanık müdafiisinin talebi durumunda sanığın yanında bulunma olanağının sağlanması; koşulları gerçekleştiğinde savunma hakkının kısıtlanmadığı kabul edilebilecektir.
    Tüm bu açıklamalar karşısında; savunmasını duruşmada hazır bulunarak yapmak istediğini beyan eden ve SEGBİS sistemiyle yapılan duruşmaya çıkmayan sanığın duruşmada hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılaması yapılarak mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen resen de temyize tabi hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara