16. Ceza Dairesi 2015/7105 E. , 2015/4544 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma
Hüküm : TCK"nın 289/1, 62/1, 50/1-a, 52/1-2-4. maddeleri
uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- 04.10.2011 tarihinde haczedilerek sanığa yediemin sıfatıyla teslim edilen malların muhafazası için haciz mahalline gidildiğinde malların yerinde bulunmadığı 05.10.2012 tarihli tutanakla tespit edilmiş ise de; suç tarihinde yürürlükte bulunan İİK"nın 106 ve 110. maddeleri gereği hacizli taşınır malların hacizden itibaren bir yıllık süre içerisinde satışının istenmemesi halinde haczin başka bir işleme gerek kalmaksızın kalkacağı ve bu nedenle muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun hukuka aykırılık öğesinin oluşmayacağı dikkate alınarak İcra ve İflas Kanununa göre icra muamelesi ve süreyi durduran halin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti bakımından Adana 6. İcra Müdürlüğünün 2011/6102 esas sayılı dosyası ile Tokat 1. İcra Müdürlüğünün 2011/1028 talimat sayılı dosyasının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı veya onaylı örneği dosya içerisine alınıp incelenerek, süresinde satış istenip istenmediği belirlendikten sonra hukukî durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule ve uygulamaya göre de;
a- Hüküm fıkrasının 6. paragrafında sanığa verilen adli para cezalarının ödenmesi için mehil verilmesine yer olmadığına, 7. paragrafında TCK"nın 52/4 maddesi uyarınca sanığa verilen adli para cezalarının ödenmesi için taksitlendirme yapılmasına karar verilerek hükümde çelişkiye neden olunması,
b- TCK’nın 50/3. maddesinin "uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir " hükmüne göre, fıkranın (a) bendinde belirtilen adli para cezasının, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım, diğer bentlerinde belirtilenlerin ise tedbir niteliğinde olduğu, TCK 50/6. maddesinde seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulama düzenlemiş olup, infaz aşamasında seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde ise anılan fıkraya göre değil 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca uygulama yapılacağı gözetilmeden infazı da kısıtlar biçimde TCK’nın 50/6. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Kanuna aykırı, sanığın ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.