16. Ceza Dairesi 2015/6582 E. , 2015/4479 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma
Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 53. maddeleri
uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "10.05.2013" yerine "2013" olarak gösterilmesinin mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olduğu, ayrıca sanığın istinabe ile sorgusunun yapıldığı ...Ağır Ceza Mahkemesinin 27.09.2013 tarihli oturumuna ait duruşma tutanağının elektronik olarak imzalandığı belirtildiği halde UYAP sisteminde yapılan kontrolde 156081 sicil numaralı katip tarafından imzalanmadığı anlaşılmış ise de, bu eksikliğin mahallinde giderilmesi olanağının bulunduğu kabul edilmiş, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 30.11.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Muhalefet Gerekçesi
Pkk silahlı terör örgütünün elebaşı olan ..."ın yakalanışının yıl dönümünde kendisini yaktığı tespit edilen örgüt üyesi ..."in babası olan sanığın bu olayla ilgili bilgisine başvurulduğu sırada sadece resmi gösterilen ve kendini yakarak ölen kişinin kızı olup olmadığı sorulmakla yetinilmeyerek başkaca cevabı kendisi hakkında suç şüphesi ortaya çıkarabilecek sorularda sorulmuştur. Sanık her ne kadar kendi rızası ile "içeriği itibariyle" örgüt propagandası niteliği taşıyan sözleri sarf etmiş ise de; bunları yöneltilen sorular üzerine söylediği dikkate alındığında; Anayasanın 38/5-6, CMK"nın 147, 148. maddelerine aykırılık taşıdığı anlaşılan beyanların mahkumiyete konu edilemeyeceği,
Mahkemenin kabulü yönünde yapılan değerlendirmeye gelince; gerekçeli kararda da belirtildiği üzere sanığın ifadelerinin terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek, övecek ya da teşvik edecek nitelikte olması nedeniyle ifade özgürlüğünün koruma alanı dışında kaldığı açıktır. Bununla birlikte propaganda niteliğindeki ifadelerin cezalandırılabilmesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yerleşik kararlarında da belirttiği üzere, "eylemin gerçekleştiği yer, koşullar ve muhataplar, dinleyici kitlesi, bu kitleyi harekete geçirme potansiyeli bulunmadığı da nazara alındığında sanığın eyleminin atılı propaganda suçunu oluşturmayacağı kanaatiyle sayın çoğunluğun onama yönündeki hukuki değerlendirmesine katılmıyorum.