213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/1996 Esas 2016/6137 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1996
Karar No: 2016/6137
Karar Tarihi: 13.10.2016

213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/1996 Esas 2016/6137 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan beraat etmiştir. Ancak, 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan beraat hükmü incelenirken, dosyada sanığın düzenlediği iddia edilen sahte fatura bilgilerine yer verilmediği için gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Dosyada eksik bilgi ve belgelerin bulunduğu ifade edilerek, katılan kurumdan sanığın 2005 yılında düzenlediği fatura dökümlerinin ve bu faturaları verdiği mükelleflerin ayrıntılı bilgilerinin istenmesi, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler dinlenerek faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari belgeler, çeklerin kimler tarafından tahsil edildiği gibi delillerin toplanarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçu
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 maddesi
- 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddesi
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. ve 322. maddeleri
21. Ceza Dairesi         2016/1996 E.  ,  2016/6137 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Beraat

1-Katılan vekilinin sanık hakkında "2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan kurulan beraat hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen " 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
2-Katılan vekilinin sanık hakkında "2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan kurulan beraat hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosya arasında bulunan vergi suçu/tekniği raporları ve diğer bilgi ve belge içeriklerinden sanığın 2005 yılında düzenlediği iddia edilen sahte fatura bilgilerine yer verilmediğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle katılan kurumdan sanığın 2005 yılında düzenlediği fatura dökümlerinin ve bu faturaları verdiği mükelleflerin ayrıntılı bilgilerinin istenmesi, varsa bu faturaları alan/kullanan mükellefler hakkında vergi suçu raporu düzenlenip düzenlenmediği, kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması ve rapor düzenlendiği/kamu davası açıldığının tespiti halinde raporlar ve ilgili dava dosyalarının duruşmaya getirtilerek incelenmesi bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının saptanması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan şirket banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, düzenlenen çeklerin kimler tarafından tahsil edildiği ve faturaları düzenleyen suça konu şirkete yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları kullananlar ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve faturaların miktarları da gözetildiğinde nakit ödeme yönüyle ticari teamüle uygun olup olmadığı üzerinde de durulup, sahte fatura düzenlemek suçu bakımından suç tarihinin ilgili takvim yılında düzenlenen son fatura tarihi olduğu da gözetilerek suç tarihi de kesin olarak saptanıp toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde sanığın beraatine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Hemen Ara