İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5065 Esas 2015/4392 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5065
Karar No: 2015/4392
Karar Tarihi: 19.11.2015

İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5065 Esas 2015/4392 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İftira suçundan sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği ancak sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı ve anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde olduğu gözetilmediği için kararın bozulduğu belirtilmiştir. Ayrıca sanığın adli sicilindeki suçlarının silinme koşullarının araştırılması gerektiği ve sanığın atılı eylemi maddi eser ve delil uydurmak suretiyle işlemediği gözetilmeden fazla ceza tayini yapıldığı belirtilmiştir. Kararda kullanılan kanun maddeleri ise TCK'nın 267/1-2, 62, 51, 53 ve 267/2 olarak belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi         2015/5065 E.  ,  2015/4392 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : İftira
    Hüküm : TCK"nın 267/1-2, 62, 51, 53. maddeleri uyarınca
    mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar ve şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; sanığın mağdur sıfatıyla alınan kolluk beyanı, 26.05.2009 tarihli adli rapor, yargılama sırasındaki mağdur ve sanık beyanları dikkate alındığında, sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı ve eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde olduğu gözetilmeden yasal unsurları oluşmayan iftira suçundan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
    2- Kabule ve uygulamaya göre;
    a-Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/250 Esas, 2009/13 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere, sanığın adli sicil özetinde yer alan suçlarının silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak sonucuna göre, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi gözetilerek; 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik CMK"nın 231. maddesi uyarınca "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının" sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    b-Sanığın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığına dair adli raporun bulunması karşısında, sanığın atılı eylemi maddi eser ve delil uydurmak suretiyle işlemediği gözetilmeden TCK"nın 267/2. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara