Esas No: 2015/4612
Karar No: 2015/4290
Karar Tarihi: 11.11.2015
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/4612 Esas 2015/4290 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa aykırı davranmak suçlarından mahkûm edilmiştir. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanığın kolluk görevlilerine yönelik cebir ve tehditte bulunmadığına dair delil bulunmadığını belirterek, mahkemenin sanığı beraat ettirmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, 2911 sayılı Kanuna aykırılık ve örgüt adına suç işleme suçlarından mahkûmiyet kararını bozmamıştır. Kanunlar: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (314/3, 220/6, 314/2), 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu (5), 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu (23, 32/1, 62).
"İçtihat Metni"
Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa aykırı davranmak suçlarından sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 314/3 ve 220/6. maddesi delaletiyle 314/2, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5, 5237 sayılı Kanunun 62, 2911 sayılı Kanunun 23. maddesi delaletiyle 32/1 ve 5237 sayılı Kanunun 62. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair .... Ağır Ceza Mahkemesinin 20.10.2011 tarihli ve 2011/283 esas, 2011/395 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Oluş ve tüm dosya kapsamına göre; 2911 sayılı Kanunun 23/b maddesinde belirtilen silah, araç ve malzemeleri taşımaksızın ya da anılan maddede belirtilen halleri gerçekleştirmeksizin, kolluğun gözetim ve denetimi altında .... Caddesi üzerinde oturma eylemi yapan ve kolluk görevlileri tarafından yapılan ihtara rağmen dağılmayan topluluğun, zor kullanarak dağıtılmak istenmesi üzerine görevlilere yönelik cebir ve tehditte bulunmaksızın birbirlerine kenetlendikleri, sonrasında kolluk tarafından kişilerin tek tek gruptan ayrılmaları sağlanmak suretiyle topluluğun dağıtıldığı ve grup içinde yer alan sanığın zor kullanılmasına rağmen dağılmamakta ısrar ettiğine dair delil de bulunmadığı gözetilmeden, 2911 sayılı Kanuna aykırılık ve örgüt adına suç işleme suçlarından beraatine karar verilmesi yerine yazılı biçimde mahkumiyetine hükmolunmasında isabet görülmediğinden bahisle, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10.04.2015 gün ve 94660652-105-21-3509-2015/8179/25823 sayılı yazılı istemlerine dayanılarak anılan kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.04.2015 gün ve 2015/134500 sayılı tebliğnamesiyle bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I ) OLAY:
.... Cumhuriyet Başsavcılığının 28.04.2011 tarihli iddianamesi ile; PKK terör örgütünün talimatı ile kurulan çadırın mahkeme kararı ile el konulup kaldırılmasını protesto etmek için terör örgütüne müzahir internet sitelerinde yapılan eylem ve sivil itaatsizlik çağrılarına uyarak düzenlenen izinsiz gösteri yürüyüşüne katılarak cadde üzerinde oturup yolu trafiğe kapatan grupla bütünleşerek oturma eylemine de katıldığı, kolluk güçlerince yapılan anons ve dağılmaları yönündeki ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrarcı davranarak kol kola girmek suretiyle birbirlerine kenetlendikleri, yapılan müdahale sonrasında gözaltına alındığı, bu suretle silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarını işlediği iddasıyla, TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaletiyle TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri ve 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
.... Ağır Ceza Mahkemesinin 20.10.2011 tarih ve 2011/283 Esas, 2011/395 Karar sayılı hükmü ile; silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan TCK"nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile; yine 2911 sayılı sayılı Kanuna muhalefet suçundan ise 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 26.12.2013 tarihli ve 2012/9609 Esas, 2013/17151 Karar sayılı ilamı ile sanığın yasal süreden sonra olan temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Hükümlünün 6352 ve 6459 sayılı Kanun hükümlerinden faydalanma talebini içerir dilekçesi üzerine ; .... Ağır Ceza Mahkemesinin 11.09.2014 tarih ve 2011/283 Esas, 2011/395 Karar sayılı ek kararı ile; anılan mahkemenin 2011/283 Esas, 2011/395 Karar sayılı ilamı ile verilen hükmün lehe yasa değişikliği nedeniyle iptaline ve hükümlünün silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan TCK"nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2, 220/6-son cümle, 62, 53/1, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına; 2911 sayılı sayılı Kanuna muhalefet suçundan 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesine karar verildiği ve anılan 11.09.2014 tarihli ek kararın 03.04.2014 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği;
Bu kez hükümlü müdafii 20.05.2015 tarihli dilekçesi ile vekaletname sunarak; aynı olayla ilgili olarak yargılanan sanıklar hakkında Yargıtay 9. Ceza Dairesinin beraat kararı verilmesi gerektiği yolunda ilamlarının bulunduğu gerekçesi ile kanun yararına bozma yoluna gidilmesi ve hükmün bozulması ile beraat kararı verilmesi isteminde bulunması üzerine, .... Ağır Ceza Mahkemesinin 21.01.2015 tarihli ek kararı ile de 11.09.2014 tarihli ek kararın infazının durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma istemli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yazısının değerlendirilmesinde;
Uyarlama yargılamasına ilişkin .... Ağır Ceza Mahkemesinin 11.09.2014 tarih ve 2011/283 Esas, 2011/395 Karar sayılı kesinleşen ek kararı ile kanun yararına bozma talebine konu .... Ağır Ceza Mahkemesinin 20.10.2011 tarih ve 2011/283 Esas, 2011/395 Karar sayılı hükmünün lehe yasa
değişikliği nedeniyle iptaline karar verilerek hükümlü hakkında yeniden hüküm kurulduğundan kanun yararına bozma talebinin mahkemesince iptaline karar verilmesi sebebiyle hukuken geçerliliği bulunmayan anılan karara ilişkin olduğu anlaşılmakla kanun yararına bozma talebinin reddine, .... Ağır Ceza Mahkemesinin 11.09.2014 tarih ve 2011/283 Esas, 2011/395 Karar sayılı ek kararına yönelik olarak da kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceğinin takdiri yönünden dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
IV) SONUÇ VE KARAR:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-) Kanun yararına bozma talebine konu .... Ağır Ceza Mahkemesinin 20.10.2011 tarih ve 2011/283 Esas, 2011/395 Karar sayılı hükmünün uyarlama yargılamasına ilişkin .... Ağır Ceza Mahkemesinin 11.09.2014 tarih ve 2011/283 Esas, 2011/395 Karar sayılı kesinleşen ek kararı ile iptaline karar verilerek hükümlü hakkında yeniden hüküm kurulduğundan kanun yararına bozma talebinin mahkemesince iptaline karar verilmesi sebebiyle hukuken geçerliliği bulunmayan anılan karara ilişkin olduğu anlaşılmakla KANUN YARARINA BOZMA TALEBİNİN REDDİNE;
2) .... Ağır Ceza Mahkemesinin 11.09.2014 tarih ve 2011/283 Esas, 2011/395 Karar sayılı ek kararına yönelik olarak da kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceğinin takdiri ve mahkemesine gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.