Esas No: 2013/9630
Karar No: 2014/12638
Karar Tarihi: 11.12.2014
Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/9630 Esas 2014/12638 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu"nun 4/A-2 maddesi uyarınca kimlik sorma amacıyla durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekir. Aynı Kanunun 27/a maddesine göre "Durdurulan kişi üzerinde giysilerinden herhangi birisi çıkarılmaksızın, yoklama biçiminde bir kontrol yapılır. Bu işlem sonucunda, kişide silah bulunduğu sonucunu çıkarmaya yeterli şüphe meydana gelirse, memur kendiliğinden silah ve diğer suç eşyası araması yapabilir." Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği"nin 27/2-3. maddesine göre de "Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için, "umma" derecesinde makul şüphe bulunmalıdır. Kolluk görevlisi, tecrübesine dayanarak, izlediği davranışlarından, o kişinin bir suç işleyeceği veya işlediği hususunda kanaat elde eder veya kişinin silâhlı olduğu ve halen tehlike yarattığı kanaatine varırsa kişi durdurulabilir. Somut emarelerle desteklenen şüphe bulunmadan, süreklilik arzedecek, fiilî durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma ve kontrol işlemi yapılamaz."
Söz konusu yasal düzenlemeler ışığında, 27/04/2010 tarihli olay tutanağı içeriğinde ve polis memurlarının aşamalardaki beyanlarında, eve gitmek üzere otobüs durağında bekleyen sanıktan şüphelenmelerini gerektirir makul bir sebep bulunduğuna dair bir açıklamanın yer almaması, buna rağmen sanığın kimliğini zorluk çıkarmadan ibraz etmesi sonrasında yapılan üst aramasında ele geçen çakının 06/05/2010 tarihli ekspertiz raporuna göre 6136 sayılı Yasa kapsamında yasak nitelikte bulunmadığının kayıt altına alınması karşısında, sanığın katılanın hangi görevi yaptırmamak için cebir ve/veya tehditte bulunduğu gerekçeleriyle karar yerinde gösterilmeden ve TCK"nın 106/1. maddesinde yer alan tehdit suçu tartışılmadan yazılı şekilde direnme suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 16/1. maddesinde yer alan "Polis, görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir." şeklindeki hüküm, sanığın polis memurları tarafından dövüldüğü yönündeki savunması ve bunu doğrulayan adli rapor içeriği ile katılan polis memurunun, sanığın hakaret fiiline karşı yüzüne biber gazı sıkarak, çamurlu zemine düşürmek suretiyle kelepçe takması üzerinde durularak, katılanın davranışlarının mevzuata uygun olup olmadığı, zor kullanma yetkisinin aşılıp aşılmadığı ve sanık lehine TCK"nın 29 ve 129. maddelerinin uygulanması gerekip gerekmediği hususlarının karar yerinde tartışılmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/12/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.