Esas No: 2015/2009
Karar No: 2015/4230
Karar Tarihi: 18.11.2015
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - 2911 sayılı Kanuna muhalefet - Görevi yaptırmamak için direnme - Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2009 Esas 2015/4230 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2015/2009 E. , 2015/4230 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet,
Görevi yaptırmamak için direnme, Silahlı terör
örgütünün propagandasını yapma
Hüküm : 1-)TCK"nın 220/6. ve 314/3. maddeleri yollamasıyla
314/2, 220/6, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun
5.maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-)20.04.2011 tarihli suçlar yönünden;
a-)Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma
suçundan; 6352 sayılı Kanunun geçici 1-b maddesi
uyarınca kovuşturmanın ertelenmesi
b-)2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK"nın 62, 50/1-a
maddeleri uyarınca mahkumiyet
3-)21.08.2011 tarihli suçlar yönünden;
a-)2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK"nın 62, 50/1-a
maddeleri uyarınca mahkumiyet
b-)2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK"nın 62, 50/1-a
maddeleri uyarınca mahkumiyet
c-)3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 62, 50/1-a
maddeleri uyarınca mahkumiyet
d-)2911 sayılı Kanunun 32/2. maddesi yollamasıyla
TCK"nın 265/1-3, 62, 50/1-a, 3713 sayılı Kanunun
5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
./..
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanığın duruşmalı inceleme isteminin CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
I-Sanık hakkında 20.04.2011 tarihli silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasına göre verilen kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin karar anılan maddenin 4. fıkrası ile CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası 2. cümlesi hükmü karşısında durma kararı niteliğinde itiraza tabi olup CMK"nın 223/1. maddesinde sayılan hüküm niteliğindeki kararlardan olmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin itiraz merciince yapılmak üzere dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
II-Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hüküme yönelik temyiz incelemesinde;
Oluşa ve dosya kapsamına göre mahkemenin takdir ve değerlendirmesinde isabetsizlik görülmemekle tebliğnamedeki silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçu yönünden uygulanan indirimin az olduğuna dair bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.
Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan tayin olunan temel cezanın TCK"nın 220. maddesi 6. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca indirildikten sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması ise sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
III-Sanık hakkında 21.08.2011 tarihli silahlı terör örgütünün propagandasını yapma ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Güvenlik güçlerine TCK"nın 6/f maddesi kapsamında silahtan sayılan taş atarak direnen sanık hakkında TCK"nın 265/1-3. maddesi uyarınca tayin olunan cezanın anılan maddenin 4. fıkrası uyarınca artırılmaması, hapis cezasının da adli para cezasına çevrilmesi esnasında 6000 TL yerine 3000 TL şeklinde belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması şeklinde işlenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu için gereken saik de nazara alındığında 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilemeyeceği; 3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasına 6459 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle örgüt propagandası ile oluşacak tehlikeyi somutlaştırmak amacıyla getirilen unsurun aynı fıkranın (a) bendinde düzenlenen suç için öngörülmediği ve ayrıca 04.04.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6638 sayılı ./..
Kanunla 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesinde yapılan değişikliklerinin de sanığın açıkça aleyhine olduğu saptanarak yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-)Sanık hakkında tayin edilen hapis cezaları adli para cezasına çevrilirken bir gün karşılığı için tespit olunan miktarın belirlenmesi ve taksitlendirilmesi sırasında uygulanan kanun madde ve fıkralarının gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
b-)01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün A-4 maddesinin 5. fıkrasındaki "TCK"nın 50/1-a" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve TCK"nın 52/2" ile yine aynı maddenin 6. fıkrasındaki "cezasının" ibaresinden sonra gelmek üzere "TCK"nın 52/4 maddesi gereğince" ibarelerinin eklenmesi, A-6 maddesinin 7. fıkrasındaki "TCK"nın 50/1-a" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve TCK"nın 52/2" ile yine aynı maddenin 6. fıkrasındaki "cezasının" ibaresinden sonra gelmek üzere "TCK"nın 52/4 maddesi gereğince" ibarelerinin eklenmesi, ayrıca hükmün A-4 ve A-6 maddelerindeki TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin bentlerin hükümden çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV-Sanık hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
2911 sayılı Kanunun 33/1. maddesinde 04.04.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6638 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin de sanığın açıkça aleyhine olduğu saptanarak yapılan incelemede;
Sanığın 2911 sayılı Kanunun 32/1. ve 33/1. maddelerine uygun olduğu kabul edilen eylemlerinin mutad ve meşru bir “düşünce ve kanaat açıklama yöntemi” olduğu kabul edildiğinden, sanığa yüklenen suçların tarihi ve işlenme yöntemleri ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezaların süresine göre, hükümden önce 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği ve bu nedenle sanık hakkında açılan davaya ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.