Esas No: 2013/10801
Karar No: 2014/12611
Karar Tarihi: 11.12.2014
Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/10801 Esas 2014/12611 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Adli sicil kaydına göre daha önce kasıtlı suçtan 3 aydan fazla hapis cezasına mahkumiyeti bulunduğu anlaşılan sanık hakkında TCK"nın 51. maddesinin yasal olarak uygulanamayacağı gözetilerek yapılan değerlendirmede; T.C. Anayasasının "Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması" başlıklı 141. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır", 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "Kararların gerekçeli olması" başlıklı 34/1. maddesinde; "Hâkim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil, gerekçeli olarak yazılır. Gerekçenin yazımında 230. madde göz önünde bulundurulur. Kararların örneklerinde karşı oylar da gösterilir" şeklinde düzenlemeler bulunduğu, aynı Kanunun 230/1. maddesinin, “d” bendinde “Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların” hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar arasında sayıldığı, buna göre, mahkeme kararlarının karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunlu olup, hükmün gerekçe bölümünde, suç oluşturduğu kabul edilen fiilin gösterilmesinin, bunun nitelendirmesinin yapılmasının ve sonuç (hüküm) bölümünde yer alan uygulamaların dayanaklarının gösterilmesinin zorunlu olduğu, “gerekçe” hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya muhtevasına uygun açıklaması olup, bu nedenle gerekçe bölümünde hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesinin ve bunun dayanaklarının gösterilmesinin, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve kanuni olmasının gerektiği, kanuni, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesinin kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacağı, bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime imkan sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunduğu, bu bilgiler ışığında somut olayda sanığın 15/03/2011 tarihli oturumdaki “pişmanım” şeklindeki beyanının lehine olan hükümlerin uygulanması istemi olarak kabul edilip, cezanın kişiselleştirilmesine yönelik uygulama sırasında “TCY:62, 50 ve 51. maddelerinin uygulanması isteğinin reddine” şeklindeki ibareyle gerekçesiz olarak takdiri indirim ve seçenek yaptırımlara çevirme hükümlerinin uygulanmaması,
Görevi yaptırmamak için direnme suçunun birden fazla kamu görevlisine karşı işlendiği kabul edildiği halde, TCK"nın 43/2. maddesinin tatbik edilmemesi,
Tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunan sanık hakkında her iki suçtan hükmolunan cezaların TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesine karşın, aynı Kanunun 58/7. maddesi uyarınca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmemesi,
Sanık hakkında mahsup hükümleri uygulanırken uygulama maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.