16. Ceza Dairesi 2015/1822 E. , 2015/4114 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, 2911 sayılı Kanuna muhalefet, Görevi yaptırmamak için direnme
Hüküm : 1- TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri yollaması ile 314/2, 220/6, 62, 53/1, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK’nın 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK’nın 62, 50/1-a,
52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet 4- 2911 sayılı Kanunun 32/2 maddesi yollaması ile
TCK"nın 265/1-3, 62, 50/1-a, 52/2-4 ve 3713 sayılı
Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükümde öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220/6. maddesinin 2. cümlesindeki indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incemesinde;
Görevi yaptırmamak için direnme suçunun TCK’nın 6/1-f maddesi kapsamında silahtan sayılan taşla işlenmesi nedeniyle hükmolunan cezanın aynı Kanunun 265/4. maddesi ile de artırılması gerektiği gözetilmeyerek eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde aşağıdaki hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı CGTİK’nın 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarında TCK"nın 50/6. maddesi uyarınca ihtarat yapıldığı bölümün çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.