16. Ceza Dairesi 2015/4705 E. , 2015/4102 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : İftira
Hüküm : TCK"nın 267/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı ve eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp, anayasal şikayet ve ihbar hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, yasal unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre ise;
a) Sanığın Cumhuriyet savcılığına yaptığı başvuru ile katılanlar hakkında suç isnadında bulunarak iftira suçunu birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlediğinin anlaşılması karşısında; aynı neviden fikri içtima hükümleri gereğince bir cezaya hükmedilip TCK"nın 43/2. maddesi yollamasıyla anılan Kanunun 43/1. maddesi gereğince artırılması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini,
b) 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle TCK"nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı CGTİK"nın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenerek, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümde infazda TCK"nın 52/4. maddesine göre yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 2-a nolu bozma yönünden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza itibariyle kazanılmış haklarının gözetilmesine, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.