Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5055 Esas 2015/4098 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5055
Karar No: 2015/4098
Karar Tarihi: 12.11.2015

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5055 Esas 2015/4098 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, akrabası olan müştekinin aracında seyahat ederken trafik ceza tutanağı düzenlendiğini beyan etmiş, bunun üzerine tutanağın sürücü imzasının bilirkişi marifetiyle tespiti yapılmış ve imzanın sanığa ait olduğu belirlenmişti. Ancak sanığın suçun oluşabilmesi için gereken ihbar veya şikayette bulunmadığının da göz önünde bulundurulmadan eksik bir inceleme sonucu suçlu bulunmuştu. Ayrıca, sanığın hak yoksunluğu hükümu infaz edilirken cezanın infazı tamamlanıncaya kadar hüküm göz önünde bulundurulmadığı gibi, sabıkası olmayan sanığa takdiri indirim uygulanmasına rağmen aynı gerekçelerle TCK'nın 51 ve 5271 sayılı Kanunun 231. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş ve bu sebeplerden dolayı hüküm BOZULMUŞTUR. Suç, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçudur ve TCK'nın 268/1 delaletiyle 267/1, 62, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılır.

 

 

16. Ceza Dairesi         2015/5055 E.  ,  2015/4098 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin
kullanılması
Hüküm : TCK"nın 268/1 delaletiyle 267/1, 62, 53. maddeleri
uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlenmediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, sanığın savunmasında, akrabası olan müştekinin kullandığı araçta birlikte seyir halindeyken suça konu trafik ceza tutanağının düzenlendiğini beyan etmesi karşısında 07.11.2008 tarihli trafik ceza tutanağındaki sürücü imzasının kime ait olduğunun bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi ve imzanın sanığa ait olması halinde eyleminin TCK"nın 206. maddesinde tanımlanan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2- TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrası hükmü uyarınca kendi altsoyu üzerindekiler bakımından koşullu salıverme tarihine, diğerleri yönünden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
3- Suç tarihinde sabıkası bulunmayan sanığa "sanığın geçmişi, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları" gözönünde bulundurularak hakkında 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesi uyarınca takdiri indirim uygulandığı halde, "sabıkalı geçmişi, sanığın yargılama sürecinde pişmanlık göstermeyişi" gerekçe gösterilerek TCK"nın 51 ve 5271 sayılı Kanunun 231. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmek suretiyle hüküm gerekçelerinde çelişki yaratılması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

 

Hemen Ara