Esas No: 2015/1924
Karar No: 2015/4066
Karar Tarihi: 16.11.2015
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek - 2911 sayılı Kanuna aykırılık - Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1924 Esas 2015/4066 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, 2911 sayılı Kanuna aykırılık, Görevi yaptırmamak için direnme
Hüküm : TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddesi delaletiyle TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanuna 5, TCK"nın 62/1, 53, 58/9. maddeleri gereğince mahkumiyet, 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK"nın 62/1, 53, 58/9. maddeleri gereğince mahkumiyet, 2911 sayılı Kanunun 23/b maddesi delaletiyle 33/1, TCK"nın 62/1, 53, 58/9. maddeleri gereğince mahkumiyet, 2911 sayılı Kanunun 32/2. maddesi yollamasıyla TCK"nın 265/1-3, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62/1, 53, 58/9. maddeleri gereğince mahkumiyet, TCK"nın 174/1, TCK"nın 174/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK"nın 62/1, 52/2, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Terör Örgütü Propagandası suçundan açılan davada zamanaşımı içinde mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
I- Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Görevi yaptırmamak için direnme suçunun TCK’nın 6/1-f maddesi kapsamında silahtan sayılan taşla işlenmesi nedeniyle hükmolunan cezanın aynı Kanunun 265/4. maddesi ile de artırılması gerektiği gözetilmeyerek eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan hükümlere gelince;
1- Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, 6352 sayılı Kanunun amaç, kapsam ve gerekçesi, TCK"nın 61. ve 3/1. maddelerinde düzenlenen ölçüt ve ilkeler çerçevesinde suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, suçtan sonraki davranışları, güttüğü amaç ve saik ile, sübutu kabul edilen eylemin niteliği de gözetilerek, sanığın molotof atma eyleminden sabit olmadığı da dikkate alındığında tayin olunan cezadan TCK"nın 220/6. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan düzenleme uyarınca hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun ve gösterilen indirim miktarı ile orantılı ve makul indirim uygulanması gerekirken; Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan kurulan hükümde oluşa ve dosya kapsamına uymayacak biçimde, indirim yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi,
2- Sanığın 19.12.2010 tarihli olayda elinde bulundurduğu anlaşılan ve kolluk tutanağında molotof olarak değerlendirilen şişenin ele geçirilemediği, içindeki maddenin incelenemediği ve TCK"nın 174/1. maddesi kapsamında tehlikeli madde sayılıp sayılamayacağı hususunda kriminal rapor alınamadığı anlaşılmakla atılı suçu tüm aşamalarda inkar eden sanık hakkında Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçundan mahkumiyetine yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yetersiz gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
3- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 11.07.2014 tarih, 2013/9-386 esas ve 2014/353 sayılı kararına göre, sanığa yüklenen 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerine aykırılık suçlarının, hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; sanık hakkında yukarıdaki eylemleri ile ilgili olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.