Esas No: 2020/3890
Karar No: 2020/2493
Karar Tarihi: 07.12.2020
Tefecilik yapmak - tehdit - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/3890 Esas 2020/2493 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapmak, tehdit
Hüküm : Mahkumiyet (her iki sanık hakkında)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanıklar hakkında mağdur ..."a ve sanık ... hakkında ise mağdur ..."ya karşı işledikleri kabul edilen tehdit suçlarından verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olarak;
Her ne kadar sanıklar hakkında tefecilik suçundan kaynaklanan alacağı tahsil amacıyla üzerlerine atılı tehdit suçlarını işledikleri gerekçesiyle TCK 150 maddesi yollamasıyla TCK 106/1-1. cümle uyarınca mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de;
TCK 150. maddesinde "Bir hukukî ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması hâlinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır." hükmüne yer verildiği, Yargıtay içtihatlarında duraksamasız olarak kabul edildiği üzere bir alacağın, hukuki alacak olarak kabul edilebilmesi ve bunun sonucu olarak hukuki korumadan yararlanabilmesi için, hukuk düzenince meşru kabul edilen bir ilişkiden doğması gerektiği, konusu suç teşkil eden bir ilişkiden kaynaklanan alacakların bu kapsamda değerlendirilmesinin olanaklı olmadığı,
Mahkemece, tefecilik yaptıkları ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan parayı tahsil etmek için müştekilere karşı tehdit ve darp eylemlerinde bulundukları kabul edilen sanıkların, suç teşkil eden tefecilik eyleminden kaynaklandığını ileri sürdükleri alacaklarının hukuki alacak olarak kabul edilmesinin olanaklı olmaması karşısında eylemlerinin, yağma suçunu oluşturduğu halde yazılı şekilde uygulama yapılması,
Kabule göre;
Sanıkların müşteki ..."a karşı işledikleri kabul edilen tehdit suçunu birlikte işledikleri kabul edildiği halde TCK 106/2-c maddesi yerine TCK 106/1-1. cümle uyarınca uygulama yapılması,
2-Sanıklar hakkında tefecilik suçunda verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olarak;
CMK"nın 225/1 maddesinde; "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça dair fiil ve faili hakkında verilir." hükmüne yer verilerek "davasız yargılama olmaz" ilkesinin benimsendiği, madde uyarınca hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise, mahkemece ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebileceği, İddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu iddia olunan eylemin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil veya olaydan dolayı yargılama yapılarak hüküm kurulmasının olanaklı olamayacağı,
Görevsizlik kararları niteliği itibariyle iddianame yerine geçen belge niteliğinde olup, iddianameye konu edilen ancak görevsizlik kararında yer verilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılarak hüküm kurulması CMK"nın 225/1 maddesinde benimsenen "davasız yargılama olmaz" ilkesine açıkça aykırılık teşkil edeceği,
Dosya içerisinde bulunan Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28.03.2014 tarih ve 2014/165 Esas, 2014/194 Karar sayılı görevsizlik kararında "sanıkların eylemlerinin TCK"nın 148.maddesi kapsamında yağma suçuna uygun düştüğü" gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, her ne kadar iddianamede yer verilen tehdit, silahla tehdit ve yaralama suçlarının yağma suçunun cebir unsurunu oluşturması nedeniyle -mahkeme kabulünde olduğu gibi- atılı suçlar yönünden hüküm kurulması yasal olarak olanaklı ise de; görevsizlik kararında tefecilik suçuna ilişkin herhangi bir sevke yer verilmemesi karşısında atılı suç yönünden usulüne uygun açılmış bir kamu davasının varlığından bahsetme olanağının bulunmadığı, diğer bir ifade ile tefecilik suçundan Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesi"ne açılan dava, halen ilgili mahkemenin uhdesinde açık durduğu,
Bu halde;
Öncelikle yağma suçundan görevsizlik kararı veren Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesi ile yazışma yapılarak, sanıklar hakkında tefecilik suçundan adı geçen mahkemeye açılan ve halen mahkemenin uhdesinde açık olarak bulunan kamu davasına ilişkin olarak yeniden esasa kayıt işlemlerinin gerçekleştirilmesinin sağlanarak, eldeki davada TCK 150 maddesinin uygulanıp uygulanmama koşullarının değerlendirilmesindeki zorunluluk nedeniyle her iki dosyanın birleştirilmesinin sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun olarak açılmamış bir davadan sanıkların yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.