5. Ceza Dairesi 2013/6357 E. , 2014/12337 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 4 - 2011/149766
MAHKEMESİ : İzmir 2. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/11/2010
NUMARASI : 2008/922 Esas, 2010/1670 Karar
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
İzmir Posta İşleme Merkezi Müdürlüğü"nde dağıtıcı olarak görev yapan sanığın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu, Tebligat Tüzüğü ve PTT Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Postada Tebligat İşlemleri Rehberi hükümlerine aykırı davranarak, tebliğ yaptığı kişinin kimliğini kontrol etmeyip, tebligatın katılan H.. Ç.."e ulaşmamasına ve bu suretle adı geçenin mağduriyetine neden olduğu iddia edilen olayda;
Sanığın savunması, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"nin 11/04/2008 tarih ve 2567 sayılı raporunda tebliğ mazbatasında H.. Ç.. adına atfen atılan imzanın katılan ya da sanığın eli ürünü olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığının belirtilmesi ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın yüklenen ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu işlediği kuşkulu kaldığı halde şüphenin sanık lehine yorumlanıp beraeti yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunun 1. maddesi ile TCK"nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan "kazanç" sözcüğünün "menfaat" olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının da indirilmesi karşısında TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 08/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.