Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8109 Esas 2016/6062 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8109
Karar No: 2016/6062
Karar Tarihi: 11.10.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8109 Esas 2016/6062 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların çeşitli yollardan temin ettikleri çalıntı ve hasarlı araçları değiştirerek resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında mahkeme kararı açık ve gerekçeli olmalı, suçun yasal öğeleri açıklanmalı, mahkemenin ulaştığı sonuçlar iddia, savunma ve kanıtlara göre gerekçeye yansıtılmalıdır. Sanıkların mahkumiyetine dair olguların ayrı ayrı açıklanmadan ve gerekçeler belirtilmeden karar verilmesi hatalıdır. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ancak farklı zamanlarda işlenen suçlar için mümkündür. Hak yoksunluğunun sadece sanıkların altsoyları için uygulanması gerekir, diğer hükümler TCK'nun ilgili maddelerine göre uygulanmalıdır. 141/3, CMK'nun 34 ve 230. maddelerine göre mahkeme kararlarının açık ve gerekçeli olması gerekmektedir. Kanun maddeleri: TCK 43, TCK 61, TCK 53/3.
21. Ceza Dairesi         2015/8109 E.  ,  2016/6062 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-) Anayasanın 141/3, CMK"nun 34 ve 230. maddelerine göre mahkeme kararlarının sanıkları, katılanları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması, kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların iddia, savunma ve kanıtlara ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, suçun yasal öğeleri, sanıkların eylemlerinin ne olduğu ve kabul edilen olayların karar yerinde gösterilip tartışılması gerekli olup; mahkemenin ilgili kararında bu ilkelere uyulmadan, sanıkların mahkumiyetine dair olgular ayrı ayrı açıklanmadan, sanıklar hakkında ne şekilde mahkumiyet kanaatine ulaşıldığının gerekçeleri belirtilmeden karar verilmesi,
    2-) Sanıkların çeşitli yollardan temin ettikleri çalıntı ve hasarlı araçları change (çenç) yapmak suretiyle piyasaya sürerek resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; suça konu... plakalı araçların orijinal olduğu ve çalıntı kaydı bulunmadığının tespit edilmesi, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2009/26877 soruşturma sayılı dosyasında ...plaka sayılı araçla ilgili devam eden soruşturma bulunması, sanık ..."nın ... plakalı hasarlı aracı ... isimli şahsın tamir için getirdiğini ve sözleşme yaptıklarını savunması, diğer araçlarla ilgili soruşturma aşamasında ayrıntılı beyanlarda bulunması, ... plakalı araçta bulunan motor ve şasi numaralarının 14.10.2007 tarihinde çalınan ve 22.06.2009 tarihinde sahibine iade edilen ... plakalı araca ait olduğunun belirlenmesi ve bu konuda ayrı bir dosyada adli işlem yapılması, yine ... plakalı araç için evrakın tefrik edildiğinin belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, suça konu araçların sahipleri dinlenerek olayla ilgili bilgilerinin sorulması, devam eden soruşturma dosyalarının akıbetinin araştırılması, savunmalarda adı geçen kişilerin beyanlarının alınmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması,
    3-)Kabul ve uygulamaya göre de;
    a-) TCK"nun 43. maddesine göre “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, suça konu araçların aynı tarihte mi, yoksa farklı tarihlerde mi getirildiği araştırılarak, aynı anda getirilmiş olduğunun tespiti halinde TCK"nun 43/1. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak sahte belge sayısının TCK"nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b-) TCK"nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanıkların sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde uygulama yapılması,
    Yasaya aykırı,
    c-) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı yasa ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.











    Hemen Ara