MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Zincirleme suçlarda iddianame ile hukuki kesinti oluştuğu, iddianame tarihinden önce işlenen eylemler arasında teselsül bulunabilir ise de, iddianamenin kabulünden sonra işlenen suçların ayrı ve bağımsız suç niteliğinde kabul edilmesi gerektiği cihetle; sanığa ait aynı iş yeri hakkında düzenlenen mühür bozma tutanakları ile ilgili olarak dava açılan tüm dosyaların celp edilip incelendiği ve örneklerinin denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulunduğu, UYAP sisteminden yapılan sorgulamada da aynı eylemle ilgili başka soruşturma ve kovuşturma bulunmadığı, iddianame tarihlerine göre her bir dosyadaki eylemin ayrı ve bağımsız suç niteliğinde olduğu, mükerrer yargılamaya konu olmadığının anlaşılması karşısında, Mahkemenin tüm dosya kapsamından edindiği kanaate göre oluşan takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki (1) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş,
2-)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.06.2013 gün 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği cihetle; ........ Asliye Ceza Mahkemesi"nin ....... Esas sayılı ilamının, tekerrüre esas alınan ...... Asliye Ceza Mahkemesi"nin ilamından daha ağır hükümlülük içerdiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
3-)CMK"nun 324/4. maddesi uyarınca Devlete ait yargılama giderlerinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken (20,00-TL dahil) tutardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yükletilmesine karar verilmesi gerekirken sanıktan tahsiline hükmolunması,

Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 6723 sayılı yasa ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görüldüğünden, TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" denilmek, hüküm fıkrasından tekerrüre ilişkin kısımların çıkartılarak yerine “...... Asliye Ceza Mahkemesi"nin ...... Esas ve ....... Karar sayılı ilamının tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, TCK"nun 58/6-7. maddeleri uyarınca verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibaresi eklenmek, yargılama giderinin sanıktan tahsiline ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkartılarak “16,00-TL"den ibaret yargılama giderinin inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan daha az olması nedeniyle, CMK"nun 324/4. maddesi gereğince Devlet hazinesine yüklenilmesine” karar verilmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilerek, 1412 sayılı CMUK"nun 326/son ve 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddeleri gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu kararda gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olmayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesine, 11.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.