MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın, vekalet ilişkisine istinaden katılana vekalet ücret sözleşmesi ve ekindeki suça konu bonoyu imzalattıktan sonra kendisini lehdar, katılanı borçlu göstererek .......TL bedelle doldurup icra takibi başlatmasından ibaret eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğundan bahisle açılan kamu davasının yargılamasında; katılanın şikayet dilekçesinde ve soruşturma aşamasındaki beyanlarında avukatlık sözleşmesinin ekinde yer alan bonoyu avukatı olan sanığa güvenerek imzaladığını ve imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmesi, mahkeme aşamasında ise bu beyanlarından dönerek sanığın sözleşmeye attığı imzayı senede çevirerek tahsile koyduğunu, kağıtlara tek imza attığını, imzanın kendisine ait olmadığını söylemesi, 10.12.2013 tarihli celsede ise senet kendisine gösterilerek sorulduğunda imzaların kendisine ait olduğunu ikrar etmesi, yapılan bilirkişi incelemesinde senet ve senede ek sözleşme başlıklı belgelerdeki imzların katılanın eli ürünü olduğunun tespit edilmiş olması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 209/2. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için failin imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı hukuka aykırı olarak ele geçirmesi veya elinde bulundurması gerekmekte olup, sanığın suça konu belgeyi hukuka aykırı olarak ele geçirdiği veya elinde bulundurduğu hususunda katılanın ve tanık olarak anlatımlarına başvurulan ..."ın çelişkili beyanları dışında dosyaya yansıyan somut deliller bulunmadığından eylemin TCK 209/1 maddesinde yer alan açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturacağı cihetle sanığa ek savunma hakkı tanınmadan suç vasfında yanılgıya düşülerek 209/2 madde yollaması ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmiş olması ;
2- Sanığın atılı suçu kabul etmemesi karşısında, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24/03/1989 gün ve 1988/1-1989/2 sayılı ilamında açıklandığı üzere; senedin bedelsiz kaldığının ya da anlaşmaya aykırı kullanıldığının yazılı delille ispatı zorunlu olup Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) cevaz verdiği haller dışında tanık anlatımlarına dayanılması mümkün olmadığı cihetle, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, suça konu senedin sanık ile katılan arasındaki borç ilişkisinden doğan alacağa ilişkin doldurduğuna dair delil ve belgeler ile ......... Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan ..... Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ve eylemin açığa imzanın kötüye kullanılması ya da 1136 sayılı Avukatlık Kanunu kapsamında görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağının tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı ;
3- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.