Esas No: 2014/4168
Karar No: 2014/12029
Karar Tarihi: 02.12.2014
Zimmet - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/4168 Esas 2014/12029 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 5 - 2014/125001
MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2008
NUMARASI : 2006/335 Esas, 2008/320 Karar
SUÇ : Zimmet, görevi kötüye kullanma
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK"nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan H.. H..nin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin 18/12/2012 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...H.. H.. avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye dayanılarak H.. H..nin katılma isteminin zimmet suçuyla sınırlı olarak kabulüne; katılanlar M.. K.., İ.. Y.. ve M.. Ö.. adına Avukat İshak Kutluay tarafından temyiz dilekçesi verilmiş ise de, adı geçen avukatın 31/07/2006 tarihinde muhtar vekili olarak görevlendirilen M.. Ö.."in vekili olmadığı, M.. Ö.."e hükmün tebliğ edilmesine rağmen bu kişi tarafından temyiz yoluna başvurulmadığı, aynı avukatın müvekkillerinden İ.. Y.."ın katılma talebinin olmadığı, diğer müvekkili olup katılmasına karar verilen M.. K.."un ise köy muhtarı olan sanık hakkında zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından açılan kamu davasında, müdahil sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayıp, köy halkından olmak dışında bir sıfatı bulunmadığından ve Köy Kanununun 33/b maddesi uyarınca köy derneğince atanmaması nedeniyle köy tüzel kişiliğini temsile de yetkili olmadığından usulsüz olarak müdahilliğine karar verilmesi hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden, adı geçen vekilin temyiz isteğinin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE incelemenin; katılan H.. H.. vekili yönünden zimmet suçuna, O yer Cumhuriyet Savcısı yönünden ise hükmün gerekçesinde 1, 5, 6, 7 ve 9. sıra numarası altında değerlendirilen eylemlere ilişkin hükümlerle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Hükmün gerekçesinde 1, 2, 3, 4, 6, 7. sıra numarası altında değerlendirilen eylemlerin zimmet suçunu oluşturmadığına ilişkin kabulde bir isabetsizlik yoksa da ilgili tebliğ hükümleri uyarınca kasada bulundurulabilecek miktarın üzerindeki paranın kasada tutulması eylemi ile ilgili olarak, İzmir Valiliği Mahalli İdareler Müdürlüğü tarafından Aliağa Kaymakamlığına gönderilen ve konuya ilişkin parasal değerlerin yükseltildiğini gösteren 26/09/2002 tarih ve 3804 sayılı yazının 2004-2006 yıllarında Kaymakamlık tarafından sanığın görev yaptığı köy muhtarlığına bildirilip bildirilmediği araştırılıp, bildirildiğinin anlaşılması halinde, sanığın eylemiyle köy tüzel kişiliğinin maddi zarara uğradığı nazara alınarak eylemin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
16.810,10 TL tutarındaki harcama evrakının herhangi bir dayanağının olmadığı ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, belgelerdeki ödemelerin gerçekte yapılıp yapılmadığına dair bir tespitin bulunmadığının belirtilmesine karşın, söz konusu harcamaların gerçekte yapılıp yapılmadığı usulünce araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
İddianamede görevi kötüye kullanma olarak nitelendirilen eylemlerden, O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemine konu olan; kasada para bulunduğu halde elektrik bedellerinin gecikmeli olarak ödenmesi suretiyle köyün zarara uğratıldığı iddiasının, sanık hakkında 4483 sayılı Kanuna göre verilen soruşturma izni kararı kapsamındaki eylemlerle aynı olmadığı, dava konusu bu eylem yönünden usulünce verilmiş bir soruşturma izninin bulunmadığı gözetilmeksizin, bu eylemle ilgili soruşturma izninin verilip verilmeyeceği hususunda ilgili merciiden gerekli kararın alınması için durma kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısının ve katılan H.. H.. vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.