Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/10375 Esas 2014/11867 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/10375
Karar No: 2014/11867
Karar Tarihi: 01.12.2014

Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/10375 Esas 2014/11867 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2013/10375 E.  ,  2014/11867 K.

    "İçtihat Metni"



    Esas No : 2013/10375
    Karar No : 2014/11867
    Tebliğname No : 4 - 2011/273320
    MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 15/07/2011
    NUMARASI : 2010/871 Esas, 2011/474 Karar
    SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
    HÜKÜM : Mahkumiyet
    TEMYİZ EDEN : Suça sürüklenen çocuklar müdafii
    TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Bozma

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Mahkemenin tüm suça sürüklenen çocukların fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışlarını değerlendirerek TCK"nın 62. maddesinin uygulanmamasına yönelik gerekçesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki 2 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, suç tarihinde devriye görevini ifa eden katılan polis memurunun, hakkında Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/575 Esas sayılı dosyasında hırsızlık suçundan yakalama kararı bulunan suça sürüklenen çocuk Ahmet Aybars’ı karakola davet ettiği sırada gelmek istemeyip katılanı elinden ısırdığı anlaşılan olayda, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre suça sürüklenen çocuk Ahmet hakkındaki hükme yönelik sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında; 01/12/2010 tarihli olay tutanağında ve katılanın aşamalarda alınan beyanında suça sürüklenen çocuklar Mahsum, Hakan ve Cihan’ın cebir ve/veya tehdit içeren herhangi bir fiilinden söz edilmediği, "yakalanan şahsı kurtarmak için müdahalede bulundukları" gibi açıklık taşımayan ibarelere yer verildiğinin anlaşılması karşısında unsurları oluşmayan suçtan beraetleri yerine oluşa uygun düşmeyen, yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyetleri yoluna gidilmesi ve buna bağlı olarak suça sürüklenen çocuk Ahmet hakkında uygulama imkanı bulunmayan TCK"nın 265/3. maddesinin tatbikiyle fazla ceza tayini
    5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3/1. maddesindeki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması zorunluluğuna uyulmayarak, olayın oluş biçimine ve dosya içeriğine uygun olmayan yasadaki ifadelerin soyut tekrarından ibaret gerekçelerle, hak ve orantılılık kuralları gözetilmeden, temel cezaların alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle tayini,
    Kanuna aykırı ve suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara