Görevi yaptırmamak için direnme - trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/10387 Esas 2014/11865 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/10387
Karar No: 2014/11865
Karar Tarihi: 01.12.2014

Görevi yaptırmamak için direnme - trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/10387 Esas 2014/11865 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından mahkum olan sanığın temyiz başvurusu reddedildi. Ancak, sanık hakkında düzenlenen olay tutanağı ve tanık beyanlarında, cebir veya tehdit içeren herhangi bir fiilinin olmadığı belirtildiği için, görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarının oluşmadığından beraat etti. Hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildi çünkü sanığın daha önce kasıtlı suçlardan dolayı mahkumiyetinin bulunduğu anlaşıldı. Kanun maddeleri: TCK 265, TCK 62, TCK 43/2, CMUK 321 ve 326/son madde.
5. Ceza Dairesi         2013/10387 E.  ,  2014/11865 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında; suç tarihinde alkollü olarak tehlikeli bir şekilde araç sevketmesi nedeniyle durdurulan sanık hakkında düzenlenen 08/06/2010 tarihli olay tutanağında ve katılan ...’ın yargılama aşamasında alınan ayrıntılı beyanında cebir ve tehdit içeren herhangi bir fiilinden söz edilmediği, "polis otosuna binmek istemeyerek zorluk çıkardı" gibi açıklık taşımayan ibarelere yer verildiği, ayrıca tanık Yunus Sungur’un sanığın kendilerine karşı herhangi bir direnme eylemi gerçekleştirmediğini açıkça ifade ettiği nazara alınarak, unsurları oluşmayan suçtan beraeti yerine oluşa uygun düşmeyen, yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    CMK"nın 231/5. maddesinde yer alan "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder." şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının mahkumiyet olarak nitelendirelemeyeceği gözetilerek, adli sicil kaydında hakkında daha önce sadece bu nitelikte verilmiş kararlar bulunan, saygılı hali nedeniyle TCK’nın 62. maddesi kapsamında cezalarında indirim yapılarak paraya çevrilen sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenip yeniden suç işleyip işlemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin" daha önce kasıtlı suçlardan dolayı mahkumiyetinin bulunduğu anlaşıldığından" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kabule göre de,
    Görevi yaptırmamak için direnme suçunu birden fazla kamu görevlisine karşı işlediği kabul edilen sanık hakkında TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanmaması,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara