Esas No: 2014/2366
Karar No: 2014/11797
Karar Tarihi: 01.12.2014
Görevi yaptırmamak için direnme - kamu görevlisine hakaret - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/2366 Esas 2014/11797 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2012/182064
MAHKEMESİ : Çorlu 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2009 (Asıl Karar), 06/01/2012 (Ek Karar)
NUMARASI : 2005/497 Esas, 2009/513 Karar
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine hakaret
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Yokluğunda verilip 26/01/2010 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen karara karşı sanığın 29/01/2009 tarihli dilekçe ile yasal süresi içerisinde temyiz yasa yoluna başvurduğu anlaşılmakla, redde ilişkin Çorlu Ağır Ceza Mahkemesinin 25/03/2010 günlü ve 2010/389 Değişik İş sayılı ve Mahkemenin 06/01/2012 günlü Ek Kararları isabetsiz olup sanık yönünden kaldırılıp işin esasının incelenmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık hakkında direnme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Direnme suçundan uygulama maddesi olarak TCK"nın 265/1 yerine, 125/1. maddesinin gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiş, birden fazla kişi ile birlikte ve birden fazla kamu görevlisine karşı işlendiği kabul edildiği halde sanık hakkında TCK"nın 265/3 ve 43/2. maddelerinin uygulanmaması ise aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak,
TCK"nın 58/5. maddesi uyarınca sanığın 18 yaşını doldurmadan önceki döneme ait suçtan kaynaklanan sabıkası nedeniyle hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasında yer alan tekerrür uygulamasına ilişkin bentlerin tümüyle çıkartılması
suretiyle eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanık hakkında hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde ise,
Sanığın sabıkasında bulunan ve mahkemece tekerrüre esas alınan erteli ceza için infaz aşamasında hüküm Mahkemesine ihbarda bulunulması mümkün bulunmuş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kamu görevlisine hakaret suçundan doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi uyarınca hüküm kurulması yerine önce 125/1. maddesi uygulanarak daha sonra cezanın artırılması cihetine gidilmesi,
Sanığın eyleminin bir suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla kişiye karşı hukuksal anlamda tek bir fiille işlendiği anlaşılmakla, zincirleme suç hükümleri nazara alınarak kamu görevlisine hakaret suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden ve suç kastının nasıl yenilendiği, eylemlerin neden bağımsız suç kabul edildiği denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle karar yerinde gösterilmeden, hakaret suçundan iki kez mahkumiyet hükmü kurulması,
TCK"nın 58/5. maddesi uyarınca sanığın 18 yaşını doldurmadan önceki döneme ait suçtan kaynaklanan sabıkası nedeniyle hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, UYAP sisteminden yapılan sorgulamada bu suçtan kurulan hükümlerden dolayı halen cezaevinde infaz etmekte olduğu anlaşılmakla bozmanın mahiyetine göre İNFAZIN DURDURULMASINA, hükümlü sanık Ç.. B.."in başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhal TAHLİYESİNE, salıverilmesinin mahalline bildirilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 01/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.