Esas No: 2013/5525
Karar No: 2014/11784
Karar Tarihi: 27.11.2014
Görevi yaptırmamak için direnme - kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/5525 Esas 2014/11784 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2011/107451
MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/10/2010
NUMARASI : 2008/1018 Esas, 2010/1594 Karar
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre hakaret suçundan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, Kabahatler Kanununa göre idari para cezası kesilmek için işlem yapılırken sanığın işlem yapılmasını önlemek için aracına binerek kapısını kilitleyip içeriden çıkmayarak müştekilere direndiği kabul edilen olayda, müştekilerin soruşturma aşamasında alınan ilk beyanlarında sanığın kendilerini tehdit ettiğinden açıkça bahsetmeleri karşısında müştekilerin mahkeme ve soruşturma aşamalarındaki beyanları arasındaki çelişki giderilmeden ve direnme suçunda aranan cebir ve/veya tehdit unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği kanıtlara dayalı olarak tartışılıp gösterilmeden, eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
Direnme suçunun birden fazla kamu görevlisine karşı işlendiği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanmaması,
5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, buna karşın somut olayda direnme ve hakaret suçlarının meydana getirdiği bir zarardan sözedilemeyeceği gözetilerek, silinme koşulları oluşmuş sabıkası bulunan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, dosya içeriğine uymayan "katılanın zararını karşılamadığı" şeklindeki yetersiz gerekçeyle CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Direnme suçundan kurulan hükümde sanık hakkında TCK’nın 62. maddesindeki takdiri indirim nedenleri uygulanmasına karşın, hakaret suçunda bu hususun tartışılmayarak çelişkiye neden olunması,
Sanığın lehe olan hükümlerin uygulanması yönündeki talebinin TCK"nın 50. maddesini de kapsadığı gözetilmeden bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
Hakaret suçunda sanık hakkında hükmolunan kısa süreli olmayan hapis cezasının kanuni sonucu olarak, TCK"nın 53/1, 2, 3. madde ve fıkralarındaki hak yoksunluğuna hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.