Esas No: 2016/4102
Karar No: 2016/5961
Karar Tarihi: 06.10.2016
213 sayılı Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/4102 Esas 2016/5961 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya arasında bulunan vergi dairesi başkanlığının mütalası, vergi suçu raporu ve eki belge içeriklerinde suça konu şirket yetkililerince defter ve belge gizlemek ve sahte fatura kullanmak suçlarının işlendiği de belirtildiğinden şirketin 06.03.2006 tarihinden önceki yetkilileri ile sanık hakkında bu hususlara ilişkin mahallinde zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
1-Müdafiinin sanık hakkında "2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş ise de, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında "2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçlarından kurulan hüküm fıkrasındaki TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların çıkartılması ile yerine "TCK"nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Müdafiinin sanık hakkında "2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; sanığa yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2. ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE,
3-Müdafiinin sanık hakkında "2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Dosya arasında bulunan 06.03.2006 tarihli hisse devir sözleşmesi içeriğinden sanığın şirketi bu tarihte ........."dan resmi olarak devraldığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, sanık ve suça konu şirketi kendisine devreden ........."nın duruşmaya celpleri ile şirketin yıllar itibariyle fiili ve resmi yetkililerinin kim olduğuna dair beyanlarının alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi, yasaya aykırı,
b)Kabule göre de;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 06.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.