Esas No: 2014/1638
Karar No: 2014/8482
Karar Tarihi: 23.06.2014
Basit cinsel saldırı - hakaret - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/1638 Esas 2014/8482 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 14 - 2013/60325
MAHKEMESİ : Gebze 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30.11.2012
NUMARASI : 2011/1393 Esas, 2012/1036 Karar
SUÇ : Basit cinsel saldırı, hakaret
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
14.04.2011 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunla ekli 5320 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinde, hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen 3.000 TL (dâhil) adlî para cezasına ilişkin hükümlere yönelik temyiz yoluna başvurulamayacağının belirtilmesi karşısında, sanık hakkında hakaret suçundan doğrudan verilen 3.000 TL adli para cezasından ibaret hükmün 1412 sayılı CMUK.nın 305/1. maddesi gereğince kesin nitelikte olup temyizi mümkün bulunmadığından sanık müdafiin bu hükme yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin basit cinsel saldırı suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Beyanı hükme esas alınan ve mağdureyle birlikte işten çıkarılan tanık Yücel"in soruşturmadaki ilk beyanını genişleterek, bunun da ötesinde mağdurenin beyanlarında hiç bir şekilde yer almayan ve mağdurenin beyanlarını aşar şekilde mağdurenin kendisine "... sanığın göğüslerini tuttuğunu, bir kaç kez tutmaya çalıştığını, bacaklarının arasını ellediğini, beline sarıldığını...." anlattığı şeklindeki beyanı, tanık Yücel"in odaya girererek mağdurenin de anlatımlarına konu olan olayı gördüğünü beyan etmesine karşın mağdurenin aşamalardaki beyanlarında sanığın kendisine yönelik bu eylemi sırasında tanık Yücel"in odaya girdiğinden hiç bahsetmemesi, yine tanık Arif"in soruşturmadaki beyanında olayı tanık Çiğdem"den öğrendiğini belirtmesine rağmen, duruşmadaki beyanında olayı diğer tanık Yücel""den öğrendiğini belirtmesi karşısında, öncelikle mağdurenin şikâyet tarihinden önce olayları ilk kez naklettiği iddia olunan ve şikâyet dilekçesinde de dinlenilmesi talep edilen santral görevlisi Ç.. T.."nun duruşmaya celp edilip tanık sıfatıyla olaya ilişkin bilgi ve görgüsünün saptanmasından, tanık Yücel"in beyanları mağdureye ve mağdurenin beyanları da tanık Yücel"e okunarak adı geçenlerin beyanları arasındaki çelişkiler ile tanık Arif"in beyanları kendisine okunmak suretiyle aradaki çelişkilerin giderilmesinden sonra, tanıklar Arif ve Yücel"in kendi aralarında internet üzerinden yaptıkları MSN görüşmelerinde işten çıkma planları yaparak mağdur Olcay"ın da kendileriyle birlikte hareket edeceğini ve savcılığa da şikâyette bulunacağını belirtmeleri ve aynı görüşmelerde sanık hakkında kullandıkları hakaret içeren sözlerin sanık tarafından öğrenilmesi üzerine mağdure ve tanıkların işten çıkarılmalarından sonra mağdurenin öncelikle sanık hakkında Cumhuriyet Savcılığına şikâyette bulunup daha sonrada hem mağdurenin hemde tanıklar Arif ve Yücel"in sanığın sahibi olduğu şirket aleyhine tazminat davaları açmış olmaları ayrıntılı olarak irdelenip, 5271 sayılı CMK.nın 230/1-b maddesine uygun şekilde hangi delille hangi nedenle üstünlük tanındığı gerekçeli olarak tartışılıp karar yerinde gösterilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Hapis cezasına mahkûmiyetinin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.