Rüşvet vermek - infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak - kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak - kabul etmek veya bulundurmak - 2313 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/3510 Esas 2014/11529 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/3510
Karar No: 2014/11529
Karar Tarihi: 25.11.2014

Rüşvet vermek - infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak - kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak - kabul etmek veya bulundurmak - 2313 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/3510 Esas 2014/11529 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2014/3510 E.  ,  2014/11529 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Rüşvet vermek, infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak, 2313 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet, beraet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Katılan Hazine vekilinin dilekçesinin içeriğine nazaran temyiz talebinin münhasıran sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik olduğu, 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesi ve infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçunun mahiyetine göre bu suçtan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan Hazinenin usulsüz olarak davaya katılmasının temyiz hakkı vermeyeceği anlaşılmakla bu suçtan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca; sanık ... hakkında hükmedilen cezaların tutarına nazaran koşulları bulunmadığından müdafiin vaki duruşmalı inceleme isteminin ise aynı Kanunun 318. maddesi gereğince REDDİNE, incelemenin katılan Hazine vekilinin sanık ... hakkında rüşvet vermek suçundan kurulan beraet hükmüne, sanıklar ... ve ... müdafiilerinin bu sanıklar haklarındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı ve duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Sanık ... hakkında rüşvet vermek suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Sanığın hükümden sonra 01/12/2013 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322, 5237 sayılı TCK"nın 64/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca, açılan kamu davasının sanığın ölümü sebebiyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
    Sanık ... hakkında 2313 sayılı Kanuna muhalefet ve sanık ... hakkında rüşvet vermek suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesi uygulanırken adli sicil kaydında yer alan ilamlardan en ağırı olarak tekerrüre esas alınması gereken ... Ağır Ceza Mahkemesinin 1995/120 (2006/86) Esas ve 1995/173 (2007/21) Karar, 14/11/1995 (06/02/2007) tarihli ilamı yerine dosyadaki suç tarihinden sonra kesinleşen ... Ağır Ceza Mahkemesinin 06/06/2005 tarih 2004/48 Esas ve 2005/43 Karar sayılı ilamına yer verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 07/06/2011 gün ve 2011/9-88 Esas, 2011/116 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında, tekerrüre esas olmayacak nitelikte başka bir hükümlülüğün tekerrüre esas alınması durumunda, yanılgı nedeniyle hükümde gösterilen ve tekerrüre esas olmayan ilam hükümden çıkartılıp, yerine tekerrüre esas nitelikte diğer ilam yazılmak suretiyle hükmün düzeltilebileceği, ancak 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesindeki infaza eklenecek süre yönünden aleyhe değiştirmeme ilkesinin gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hükümde yer alan TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Sanığın ... Ağır Ceza Mahkemesinin 1995/120 (2006/86) Esas ve 1995/173 (2007/21) Karar, 14/11/1995 (06/02/2007) tarihli ilamı ile mükerrir olduğu anlaşıldığından TCK"nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca aleyhe değiştirmeme ilkesi gözetilerek 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın ... Ağır Ceza Mahkemesinin 06/06/2005 tarih 2004/48 Esas ve 2005/43 Karar sayılı ilamına konu olan 10 yıl hapis cezası esas alınarak belirlenmesine” şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK, sanık ... hakkında 2313 sayılı kanuna muhalefet suçundan kurulan hükmün ise doğrudan ONANMASINA,
    Sanıklar ... ve ... hakkında infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak ve kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde ise;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    TCK"nın 297/1. maddesinde yer alan suç tanımında infaz kurumuna elektronik haberleşme aracı veya uyuşturucu madde sokmak ve bulundurmak eylemlerinin seçimlik hareketler olarak sayılmış olması karşısında, aynı koğuşta kalan ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda buraya birden fazla kez uyuşturucu madde ile cep telefonu sokan veya bulunduran sanıkların bu suçu zincirleme biçimde işlediklerinin kabulü ile anılan kanunun 297/1-son cümle, 43/1. maddeleri uyarınca her bir sanık için tek bir hüküm kurulmak suretiyle cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde iki ayrı suçtan mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Kabule göre de;
    ... hakkında en ağır cezayı içeren ... Ağır Ceza Mahkemesi kararı yerine suç tarihinden sonra kesinleşen ... Ağır Ceza Mahkemesi kararının TCK"nın 58. maddesi uygulamasında esas alınması,
    Hükümden sonra 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan sanıklar hakkında 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması" kararı verilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara