Esas No: 2013/9220
Karar No: 2014/11505
Karar Tarihi: 25.11.2014
Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/9220 Esas 2014/11505 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2011/209053
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. (Kartal 4.) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/02/2011
NUMARASI : 2010/256 Esas, 2011/77 Karar
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında; 13/01/2010 tarihli keşif tutanağında, sanıkların mahkeme heyetine karşı görevi yaptırmamak için cebir ve tehdit içeren herhangi bir fiillerinden söz edilmemesi karşısında;maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde ortaya çıkarılması açısından, keşif mahallinde hazır bulunan Av. Ö..K.. ve bilirkişi Ü..G.."in duruşmaya çağrılıp sanıkların olay tarihinde mahkeme heyetine karşı görevini yaptırmamak için cebir ve tehdit kullanıp kullanmadıkları, hakaret içerikli sözler söyleyip söylemedikleri hususlarında ayırıntılı olarak beyanlarının alınmasından sonra sanıkların eylemlerinin direnme ve hakaret suçlarını ne şekilde oluşturduğu denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilmesi gerektiği nazara alınmadan eksik inceleme ve oluşa uygun düşmeyen yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
Kabule göre de;
TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bend halinde sayılan hususlar, aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur." şeklindeki yasal düzenlemeler, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar hep birlikte ve isabetli bir şekilde değerlendirilip, suç kastındaki yoğunluk, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması gerekirken "suçun oluşumuna göre takdiren" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hakaret suçundan en üst sınırdan, direnme suçundan ise alt sınırın 4 katı olacak şekilde cezalar tayin edilmesi,
Görevi yaptırmamak için direnme suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte olacak şekilde keşif işlemi için işyerine gelen mahkeme katibi ve mübaşiriyle birlikte TCK"nın 6/1-d maddesi uyarınca yargı görevi yapan hakime karşı gerçekleştirildiği kabul edilmesine rağmen TCK"nın 265/2, 265/3 ve 43/2. maddelerinin uygulanmaması,
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen kısa süreli olmayan hapis cezaları ertelenen sanıklar hakkında TCK"nın 53/3. maddesi gereğince sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından 53/1-c maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceği gözetilmeden cezanın ertelendiğinden bahisle 53. maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yine görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen hapis cezaları ertelenen sanıklar hakkında TCK"nın 51/3. maddesine göre kazanılmış hakka konu teşkil etmeyen denetim süresi belirlenmemesi, ayrıca "...TCK’nın 51/1 maddesi gereğince iki yıl süreyle kasıtlı başka bir suç işlememek şartıyla ertelenmesine..."şeklinde yasada yer almayan ibarelere yer verilerek infazda tereddüte yol açılması,
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan hükümler kurulurken hükümlerden önce 08/02/2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca sanıklar yararına olan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası ile değişik CMK"nın 231/5. maddesinde hapis cezası için öngörülen sınırın 2 yıla çıkarılması ve anılan maddenin 2. fıkrası ile de 231/14. maddesindeki soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suç olma koşulunun kaldırılması karşısında, bu maddenin 6. fıkrasına 25/07/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de nazara alınarak, mahkemece hükümlerin açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.