Esas No: 2012/11186
Karar No: 2014/8327
Karar Tarihi: 18.06.2014
Sanıklar Celalettin ve Veysel için kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama 2"şer kez - sanık Musa için kasten yaralama - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/11186 Esas 2014/8327 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 14 - 2011/285706
MAHKEMESİ : Niğde Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03.06.2011
NUMARASI : 2010/144 Esas, 2011/166 Karar
SUÇ : Sanıklar Celalettin ve Veysel için kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama (2"şer kez), sanık Musa için kasten yaralama
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.06.2005 gün ve 61/82 sayılı Kararında vurgulandığı üzere, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından hüküm tarihindeki kanuni düzenlemenin dikkate alınması gerektiği, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde ile hapis cezasından çevrilenler hariç sonuç olarak hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (dahil) para cezaları kesin nitelikte olup, buna göre mahkemece sanık Celalettin hakkında kasten yaralama (iki kez) suçundan tayin edilen 3.000"er TL adli para cezaları ile sanık Veysal hakkında aynı suçtan (iki kez) belirlenen 2.240"ar TL adli para cezalarına ilişkin hükümler miktar itibarıyla CMUK.nın 305/1. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğundan, sanıklar Veysal ile Celalettin müdafilerinin bu suça yönelik temyiz istemlerinin CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİYLE, incelemenin sanıklar Celalettin ile Veysal haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (iki kez) ve sanık Musa hakkında kasten yaralama (bir kez) suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar Celalettin ile Veysal haklarında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin
incelenmesinde, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
TCK.nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçelerde gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması zorunluluğuna uyulmayarak, olayın oluşumu ve cereyan tarzına uygun düşmeyip, kanun maddesindeki ifadeleri aynen tekrar etmekle yetinmek suretiyle temel cezanın asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi neticesinde TCK.nın 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi ile hak ve nasafet kurallarına aykırı uygulama yapılması,
Olay günü, sanıklardan Celalettin"in müdürlüğünü yaptığı sanık Musa"ya ait B... Beğendim isimli markete gelen mağdurlar Mithatcan ile Onur"un reyonları gezdikleri sırada aynı markette güvenlik personeli olarak çalışan sanık Veysal tarafından takibe alındığı ve mağdurların önce çerez reyonunda açıkta duran antep fıstıklarından bir miktar alıp, ceplerine koymasının ardından başka yerde duran çikolatalardan bir kaç tanesini de almaları üzerine yanlarına gelip müdahale eden Veysal"ın elinden Onur"un kaçması sonrası danışmaya getirilen Mithatcan"ın yanına gelen Celalettin"in hırsızlık yaptığını beyan ettiği, mağdurun cebindekileri boşaltması sonucunda antep fıstıkları ile bir kaç çikolatanın ortaya çıktığı ve Celalettin tarafından hakkında resmi şikâyette bulunulmayıp işyerinden gönderilen Mithatcan"ın karşıda kendisini bekleyen Onur"la beraber cadde üzerinde işyerine bakarak küfredip el kol hareketi yapması üzerine, kızıp peşlerine düşen Celalettin ile Veysal tarafından yakalanıp marketin deposuna getirilerek burada tutuldukları süre zarfında dövülerek yaşamlarını tehlikeye sokmayıp, yaranın etkisi basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek derecede hafif biçimde yaralandıktan sonra serbest bırakıldıkları tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, adları geçen sanıklar haklarında mağdurlara karşı işledikleri kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı eylemlerine uyan TCK.nın 109/2-3b. maddesi uyarınca belirlenen cezalarından haksız tahrike ilişkin aynı Kanunun 29/1. maddesi ile indirim yapılırken, mağdurların başlangıçta marketten hırsızlık yapmaları ve Mithatcan yakalandıktan sonra da haklarında resmî şikâyette bulunulmaksızın bırakılmalarının ardından, çıkışta her iki mağdurun sanıklara sokakta bağırıp küfretmeleri göz önüne alınarak alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle indirim oranının belirlenerek uygulanması gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan indirim yapılması suretiyle sonuç cezaların fazla tayini,
Sanık Musa hakkında mağdur Mithatcan"a karşı işlediği iddia edilen kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince;
30.10.2009 tarihinde meydana gelen olayla ilgili olarak 31.10.2009 günü emniyet müdürlüğünde ifade veren Mithatcan"ın yaptırılan yüzleştirmede isimlerini tespit ettiği sanıklar Veysal ile Celalettin"in markette kendisini dövdüklerini beyan etmesine karşılık, 09.11.2009 tarihli savcılık ifadesinde kendisini markette yakalayan Veysal"ın vurduğunu bildirmesi ve daha sonra mağdurun annesi müşteki Figen tarafından olayda işyeri sahibi sanık Musa"nın da bulunduğu yönünde verilen dilekçe sonrası savcılıkta ek ifadesi alınan Mithatcan"ın 08.02.2010 günlü beyanında, kendisini yakalayıp, danışmada yüzük takılı eliyle vuran kişinin Veysal değil, Musa olduğunu bildirmesi ve nihayetinde anılan olayla ilgili yapılan yargılama sırasında verdiği 20.09.2010 tarihli ifadesinde ise, danışmada kendisine yüzüklü eliyle vuran kişinin sanık Musa olmayıp, diğer sanık Celalettin olduğunu söylemesi karşısında, tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanık Musa"nın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı göz önüne alınarak beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde mahkûmiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.