Esas No: 2013/8836
Karar No: 2014/11390
Karar Tarihi: 24.11.2014
Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/8836 Esas 2014/11390 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2011/229396
MAHKEMESİ : Zile Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/02/2011
NUMARASI : 2009/140 Esas, 2011/94 Karar
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre hakaret suçundan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında sanığın araçla kaçırıldığı iddiası üzerine aracı takip edip durduran müşteki polis memuru Özender"in üzerine sanığın yumruk savurmaya başladığı, ancak yumrukların isabet etmediği anlaşılan olayda, hangi görevi yaptırmamak için cebir veya tehdit unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği, TCK"nın 86/2, 3-c, 35/2 maddesinde yer alan kamu görevlisini kasten yaralamaya teşebbüs suçunun oluşup oluşmadığı kanıtlara dayalı olarak tartışılıp gösterilmeden, yetersiz gerekçelerle bu suçtan mahkumiyet kararı verilmesi,
Sanığın, olay yerinde müşteki Ö.. B.."a araç içerisinde de müşteki C.. K.."ya hakaret içeren sözler söylediği anlaşılan olayda; eylemin bir suç işleme kararının icrası kapsamında ve kesintisiz biçimde işlendiği, TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç kapsamında kaldığı nazara alınmadan ve suç kastının nasıl yenilendiği, eylemlerin neden bağımsız suç kabul edildiği denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilmeden hakaret suçundan iki ayrı kez mahkumiyet hükmü kurulması,
Sanığın aşamalarda polis memurları tarafından dövüldüğü şeklindeki savunması, adli rapor içeriği ve bu hususları doğrulayan tanıklar H.. E.. ile Y.. Ö.."nün beyanları üzerinde durularak eylemlerin öncelik sonralık ilişkisi de gözetilerek hakkında TCK"nın 29 ve 129. maddelerinin uygulanması gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışılmaması,
Kabule göre de;
Sanığın müşteki C.. K.."ya yönelik hakaret suçundan hüküm kurulurken iddianamede yer almadığı, şartları oluşmadığı ve ek savunma hakkı tanınmadığı halde TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkı kısıtlanarak CMK"nın 226/1. maddesine aykırı davranılması,
Hapis cezalarının kanuni sonucu olarak "belirli haklardan yoksun bırakılma" hükmünün uygulanması sırasında, sanığın TCK"nın 53/1. maddesinde yazılı haklarından 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK"nın 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili haklarından kendi altsoyu yönünden ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.