Müstehcenlik - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/1544 Esas 2014/8115 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/1544
Karar No: 2014/8115
Karar Tarihi: 16.06.2014

Müstehcenlik - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/1544 Esas 2014/8115 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir müstehcenlik suçuna ilişkin karar temyiz edildi. Sanığın internet sitesindeki görüntülerden bazılarında çocukların kullanıldığı tespit edildi, ancak bilirkişi raporu net bir sonuç verememişti. Mahkeme kararı yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak vermişti ve kanuni gerekçe göstermeden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermişti. Bu nedenle, Yargıtay tarafından hüküm bozuldu. Kararda, TCK'nın 226/3-4. maddesinde düzenlenen suçların varlığı, ar ve haya duygularının incinip incinmediği ve cinsi arzuları tahrik ve istismar eder nitelikte genel ahlaka aykırılık durumunun konunun uzmanı bilirkişilere inceleme yaptırılarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kanuni gerekçesi tartışılması gerektiği ifade edilmiştir. 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleriyle ilgili daha ayrıntılı bilgiye ulaşmak için TCK ve CMUK incelenebilir.
14. Ceza Dairesi         2013/1544 E.  ,  2014/8115 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 14 - 2011/368886
    MAHKEMESİ : (İstanbul Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi)
    TARİHİ : 05.05.2011
    NUMARASI : 2010/329 Esas, 2011/377 Karar
    SUÇ : Müstehcenlik

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanığın kullanımında olan internet sitesinden elde edilen görüntülerle ilgili olarak kolluk tarafından hazırlanan 02.02.2007 tarihli tutanakta, doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin görüntüler tespit edildiğinin ve bir kısım görüntülerde de çocukların kullanıldığının belirtilmesine karşın, 03.01.2011 tarihli bilirkişi raporunda ise, görüntülerdeki kişilerin çocuk olup olmadığına dair kesin kanaat bildirilemeyeceği belirtilip, bunun dışında TCK.nın 226/4. maddesi kapsamında hiçbir değerlendirmede bulunulmadığının anlaşılması karşısında, bu görüntülerin TCK.nın 226/3-4. maddesinde düzenlenen suçları oluşturup oluşturmayacağı, ar ve haya duygularını incitip incitmediği ve cinsi arzuları tahrik ve istismar eder nitelikte genel ahlâka aykırı olup olmadığı hususlarında konunun uzmanı bilirkişilere inceleme yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
    Uygulamaya göre de;
    Elde edilen müstehcen görüntülerde çocuklarında kullanıldığı kabul edilmesine karşın, sanık hakkında TCK.nın 226/3. maddesi yerine aynı maddenin 2. fıkrasıyla hüküm kurulması,
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda karar verilirken CMK.nın 231. maddesinde öngörülen koşullar tartışılarak bir sonuca varılması ve bu hususun aynı Kanunun 231/7. maddesi gereğince erteleme hükmünden önce değerlendirilmesi gerekirken, dosya içeriğine göre sabıkası bulunmayan ve yeniden suç işlemeyeceği kanaati oluştuğu için hapis cezasıda ertelenen sanık hakkında kanuni hiçbir gerekçe gösterilmeden ve takdiren denilmek suretiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara