Esas No: 2013/8063
Karar No: 2014/11290
Karar Tarihi: 20.11.2014
Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - tehdit - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/8063 Esas 2014/11290 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2011/47280
MAHKEMESİ : Bursa 15. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/05/2009
NUMARASI : 2007/1008 Esas, 2009/605 Karar
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, tehdit
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
30/10/2007 tarihli tutanağın içeriğine, müştekilerin aşamalardaki birbiriyle uyumlu beyanlarına, tanık anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre, olay günü A.. K.. ile M.. Ş.."un izinsiz afiş astıklarının görülmesi üzerine görevlilerce Kabahatler Kanunu gereğince işlem yapmak için polis merkezine götürülmek istendikleri sırada bu kez sanık B..K..."un bu kişilerin götürülmesini engellemek için tehdit içeren sözler sarf ettiğinin anlaşılması karşısında eyleminin görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturacağı ve TCK"nın 265/1-3, 43/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden dosya kapsamı, oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu sanık Betül hakkında yazılı şekilde tehdit suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3/1. maddesindeki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması, cezanın hak ve nesafete uygun bir şekilde tayin edilmesi gerekirken, orantılılık ilkesine aykırı olarak, takdirde hataya düşülerek sanık A.. K.. hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan, oluşa uygun düşmeyen ve yasadaki ibarelerin soyut şekilde tekrarından ibaret gerekçelerle alt sınırdan epeyce uzaklaşılarak ceza tayini,
Sanıkların olay günü polis memurlarının kendilerine hakaret ederek dövdükleri şeklindeki savunmaları üzerinde durularak haklarında TCK"nın 29 ve 129. maddelerinin uygulanması gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışılmaması,
Görevi yaptırmamak için direnme fiilini birden fazla görevliye karşı işlediği kabul edilen sanık A.. K.. hakkında TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanmaması ve aynı Kanunun 265/3. maddesinin değerlendirilmemesi,
Tehdit suçundan sanık B.. K.. hakkında hüküm kurulurken uygulama maddesinin TCK"nın 106/1 yerine 125/3-a maddesi olarak gösterilmesi ve hakaret suçunun alt sınır cezası olan 1 yıl hapis cezasına hükmolunması,
Yine tehdit suçundan sanık Betül hakkında kurulan hükümde TCK"nın 62. maddesi uygulanırken hesap hatası sonucu 1 yıl 15 gün hapis cezası yerine 1 yıl 25 gün şeklinde fazla ceza tayin edilmesi,
Sanıklar hakkındaki temel cezalar alt sınırdan ve farklı sürelerle belirlendiği halde ertelemeye ilişkin denetim sürelerinin herhangi bir yasal gerekçe gösterilmeksizin 2 yıl olarak tayini suretiyle orantılılık ilkesine aykırı davranılması,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2008 gün 2008/149-163, 13/11/2007 gün 2007/171-235 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin CMK"nın 231/5-6. maddesindeki şartlar gözetilmek suretiyle seçenek yaptırımlara çevirme ve erteleme gibi diğer kişiselleştirme nedenlerinden önce hakim tarafından değerlendirilmesinin zorunlu bulunduğu, sanıkların işledikleri kabul edilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarıyla meydana getirdikleri somut maddi bir zarardan da söz edilemeyeceği nazara alınmadan, suç tarihi itibariyle sabıkasız olan ve duruşma tutanaklarına yansımış olumsuz bir hali de bulunmayan sanıklar hakkında takdiri indirim ve erteleme hükümleri uygulanmasına rağmen bu kez “atılı suçun işleniş şekli, müştekilerin ve kamunun uğradığı zararın tam olarak tazmin edilmemesi, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan, diğer uygulamalarla çelişen gerekçeyle hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Sanık A.. K.. hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan tayin edilen kısa süreli olmayan hapis cezasının ertelenmiş olması karşısında; TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaya ilişkin haklardan yoksun bırakılamayacağı, altsoyu olmayan kişiler yönünden ise söz konusu hapis cezasının infazına kadar devam etmesi gerektiği gözetilmeksizin altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan mahrum bırakmaya hükmedilmesi, ayrıca kazanılmış hakka konu teşkil etmeyen güvenlik tedbirlerinin sanık B..K.. hakkında ve A.. K.. yönünden hakaret suçundan kurulan hükümlerde tatbik edilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 20/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.