Irza geçme ve zorla kaçırıp alıkoyma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/7990 Esas 2014/7967 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/7990
Karar No: 2014/7967
Karar Tarihi: 12.06.2014

Irza geçme ve zorla kaçırıp alıkoyma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/7990 Esas 2014/7967 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığı reşit olmayan birisiyle kaçırıp alıkoyduğu suçlamasıyla yargılamıştır. Ancak suçun zamanaşımı dolmuş olduğundan, sanık hakkındaki suçlamalar düşürülmüştür. Ayrıca, sanık bir başka suçlamada daha bulunmuş ve mağdurenin rızasıyla cinsel ilişki kurmak suçundan suçlu bulunmuştur. Ancak mahkeme, suçun tasaddi aşamasında kaldığına hükmetmiş ve suçlamayı düşürmüştür. Kanun maddeleri olarak, sanığın kaçırma suçu için 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. madde ve sanığın diğer suçu için 430/1. madde belirtilmiştir.
14. Ceza Dairesi         2013/7990 E.  ,  2014/7967 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Irza geçme ve zorla kaçırıp alıkoyma
    HÜKÜM : Eylemlerin ırza ve namusa tasaddide bulunma ve reşit olmayan kimseyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçlarını oluşturduğunun kabulü ile söz konusu suçlardan açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık hakkında reşit olmayan kimseyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçundan kurulan hükmün yapılan incelemesinde;
    Dosya kapsamından, sanığın mağdureyi zor kullarak kaçırıp alıkoyduğu sabit olduğu halde, sanığın eyleminin reşit olmayan kimseyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçu kapsamında kaldığından bahisle 765 sayılı TCK.nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımın dolmuş olması nedeniyle açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmiş ise de, sanığın eylemine uyan TCK.nın 430/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla, aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 10 yıllık asli zamanaşımına tâbi olduğu, sorgu tarihinden inceleme gününe kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, yanlış gerekçeyle verilen düşme hükmü sonuç olarak usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    Sanık hakkında ırza ve namusa tasaddide bulunma suçundan kurulan hükmün yapılan incelemesinde:
    Suç tarihinde mağdure, yolda giderken yanına gelen sanığın, ona arkadaşlık teklif ettiği, kabul etmemesi üzerine de ağzını kapatıp, kollarını bağlayarak yolun alt tarafına götürdüğü ve kıyafetlerini çıkarttıktan sonra zor kullanarak, cinsel organını sokmak suretiyle mağdurenin ırzına geçtiği, mağdurenin aşamalardaki samimi ve istikrarlı beyanları, sanığın tevilli ikrarı, tanık ... beyanı, olayın intikal şekli, mağdurenin eve geldiğinde üstü başının yırtık olduğuna ilişkin müşteki beyanı ve tüm dosya kapsamına göre sabit olduğu halde, eylemin rızaen olduğunda ve tasaddi aşamasında kaldığından bahisle yazılı şekilde düşme kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara