5. Ceza Dairesi 2013/8767 E. , 2014/11222 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 4 - 2011/211348
MAHKEMESİ : Pazarcık Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/03/2011
NUMARASI : 2010/595 Esas, 2011/163 Karar
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suç tarihi nazara alındığında adli sicil kaydında yer alan ilam, hukuki sonuç doğurmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olup, duruşma tutanaklarına yansımış olumsuz bir davranışı bulunmayan sanığın kişilik özellikleri, duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, CMK"nın 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, hangi somut olgulara dayanıldığı gösterilmeden "Sanığın kişilik özellikleri gözönünde bulundurulduğunda yeniden suç işlemeyeceğine dair mahkememizde kanaat oluşmadığından" biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle sanık hakkında CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan kurulan beraet hükmünün incelenmesinde ise;
5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin bilimsel olarak kabulü gerektiği, somut olayda, doktor raporunda 1,25 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde beraetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın ve O yer C.Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.