Esas No: 2014/9306
Karar No: 2014/11180
Karar Tarihi: 19.11.2014
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/9306 Esas 2014/11180 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Esas No : 2014/9306
Karar No : 2014/11180
Tebliğname No : KYB - 2014/113624
Nitelikli hırsızlık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık S.. B.. hakkında yapılan yargılama sonunda, dosyanın Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/826 Esas sayılı dosyası ile fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan bahisle birleştirilmelerine dair Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2013 tarihli, 2009/275 Esas, 2013/347 sayılı Kararını müteakip çıkan uyuşmazlık üzerine davanın Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/826 Esas sayılı dosyası üzerinde yürütülmesine ilişkin Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/09/2013 tarihli ve 2013/765 Değişik İş sayılı Kararının;
Dosya kapsamına göre;
1-Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/275 Esas sayılı dosyasında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 02/04/2009 tarihli, 2009/8874 soruşturma ve 2009/4721 Esas sayılı iddianamesinde gösterilen şüpheli S.. B..’den, Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/826 Esas sayılı dosyasındaki Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 29/07/2009 tarihli, 2009/877 soruşturma ve 2009/30085 Esas sayılı iddianamesinde bahsedilmediği gibi iddianamede gösterilen şüphelilere yönelik suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma suçlamalarının da yer aldığı ve bu nedenle davalar arasında hukuki ve fiilî irtibat bulunmadığı hâlde merciince yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 16/2. maddesine göre, “Bağlantılı ceza davalarının değişik mahkemelerde bakılmasına başlanmış olursa, Cumhuriyet savcılarının istemlerine uygun olmak koşuluyla, mahkemeler arasında oluşacak uyuşma üzerine, bu davaların hepsi veya bir kısmı bu mahkemelerin birinde birleştirilebilir.” hükmüne göre, Cumhuriyet savcısından bu konuda görüşü istenilmeden yazılı şekilde davaların birleştirilmesine karar verilmesinde,
İsabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 21/03/2014 gün ve 94660652-105-34-2778-2014-5760/20699 sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Büyükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/275 Esas sayılı dosyasına konu hırsızlık suçu ile Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/826 Esas sayılı dosyasının dayanağı olan iddianamenin yedinci sırasında anlatılan eylemler aynı olup, 02/02/2009 tarihinde müştekiler Y.. K.. ve eşi Y.. K.."ın birlikte kaldıkları konutun içindeki bazı eşyalar ile evin önünde park halinde bulunan ..........plaka sayılı aracın çalınmasına ilişkin bulunduğu, aynı fiili gerçekleştirdiği ileri sürülen sanıklar S.. B.., B.. A.. ve C.. E.. A.. hakkındaki davaların ayrı ayrı açıldığı, bir suçtan birden fazla sanık bulunması nedeniyle davalar arasında CMK"nın 8/1. maddesinde düzenlenen biçimde irtibat bulunduğu, birleştirme işlemi sırasında CMK"nın 16/2. maddesine göre C.Savcısının uygun görüşü alınmamış ise de mahkemeler arasında doğan birleştirme uyuşmazlığından dolayı yüksek görevli mahkemece ayrıca birleştirme kararı verilmesi nedeniyle anılan noksanlığın sonuca etkisinin bulunmadığı anlaşıldığından, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/09/2013 gün ve 2013/765 Karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 19/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.