Hakaret - görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/8014 Esas 2014/11145 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/8014
Karar No: 2014/11145
Karar Tarihi: 18.11.2014

Hakaret - görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/8014 Esas 2014/11145 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2013/8014 E.  ,  2014/11145 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 2 - 2012/27260
    MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 14/09/2011
    NUMARASI : 2010/304 Esas, 2011/351 Karar
    SUÇ : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanık B.. Z.. hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Sanığın yüklenen suçu birden fazla kişi birlikte olacak şekilde, birden fazla kamu görevlisine karşı silahla işlediği anlaşılmasına rağmen TCK"nın 265/3-4 ve 43/2. maddelerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanığın temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen hususlar dışında usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
    Sanık A.. Z.. hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme, H.. Z.. hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve sanık B.. Z.. hakkında hakaret suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde ise;
    Sanıklar Adil ve Bülent hakkında hakaret suçundan hüküm kurulurken kısa kararda A.. Z.. isminin iki defa yazılıp B.. Z.. ismine yer verilmediği halde UYAP"ta bulunan elektronik imzalı nüshada durumun düzeltildiği anlaşılmış, TCK"nın 125/3-a maddesi uyarınca tayin edilen 1 yıl hapis cezalarının aynı Kanunun 125/4. maddesiyle 1/6 oranında arttırılması sırasında 1 yıl 2 ay yerine 1 yıl 3 ay hapis cezalarına hükmolunması sonuç cezalar doğru olduğundan sonuca etkili bulunmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar Bülent ve Habibe yönünden sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    TCK’nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında; olay tarihinde oğlu hakkındaki yakalama kararını yerine getirmek amacıyla evine gelen kamu görevlilerine sanık A.. Z.."in söylediği ve mahkemece sübutu kabul edilen “sizin polis olduğunuzu biliyorum. Siz Ekrem Zeybek"e geldiniz, evde yok, olsa da alamazsınız. Ben onun babasıyım, sizlere Ekrem"i teslim etmem, sizin çocuğunuz yok mu?” şeklindeki sözlerde görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, müsnet suçtan beraeti yerine yetersiz gerekçeyle bu sanık hakkında da mahkumiyet kararı verilmesi,
    Suç tutanağında sanık Adil"in kamu görevlilerine yönelik hakaret eylemine yer verilmediği, sanığın suçlamayı kabul etmediği, müştekiler İsa, Fikret ve Murat"ın duruşmadaki beyanlarında bu sanığın hakaret içeren eyleminden bahsedilmediği, müşteki Yücel"in ise açıkça hakaret içeren sözü duymadığını beyan etmesi karşısında, sanığın müsnet hakaret suçunu işlediğine dair mahkumiyete yeter delil bulunmadığı gözetilmeden oluşa, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde bu suçtan da mahkumiyet kararı verilmesi,
    Sanık Habibe"nin görevi yaptırmamak için direnme suçunu birden fazla kişi birlikte olacak şekilde, birden fazla kamu görevlisine karşı silahla işlediği anlaşılmasına rağmen TCK"nın 265/3-4 ve 43/2. maddelerinin uygulanmaması,
    İddianamede yer almadığı, CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadığı halde, sanıklar Adil ve Bülent hakkında 5237 sayılı TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanması,
    Sanıklar Adil ve Habibe haklarında temel cezalar alt sınırdan belirlendiği halde yasal ve yeterli hiç bir gerekçe gösterilmeden TCK"nın 51/3. maddesi uyarınca denetim sürelerinin üst sınırdan tayini,
    Sanıklar Hve Al"in adli sicil kaydındaki ilamlarının silinme koşulunun oluşması, ayrıca suç tarihine nazaran hukuki sonuç doğurmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın bulunması karşısında, duruşma tutanaklarına yansımış olumsuz bir halleri bulunmadığı ve yüklenen suç nedeniyle meydana gelmiş maddi nitelikte bir zararın söz konusu olmadığı da gözetilerek, kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususunda ulaşılacak kanaate göre hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, CMK"nın 231/6. maddesindeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, "geçmişi ve kişilik özellikleri dikkate alındığında kanaat oluşmadığından" şeklindeki soyut,yetersiz ve erteleme uygulamasıyla da çelişen gerekçelerle CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 18/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara