14. Ceza Dairesi 2012/9496 E. , 2014/7709 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarına teşebbüs ve diğer atılı suçtan mahkûmiyetine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarına teşebbüs suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Olay günü mağdureye para vererek kapalı bir garaja götüren sanığın, pantolununun kemerini çözdüğü sırada tanıkların müdahale ederek sanığı yakamaları şeklinde gerçekleşen olayda, eylemin içeriği, mağdure hakkındaki "anksiyeteli uyum bozukluğu" tanısı da gözetilerek, verilen Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 23.07.2010 tarihli raporunun yeterince kanaat verici nitelikte bulunmadığı ve bu nedenle Adli Tıp Kurumu Kanununun 15/a maddesi uyarınca Adli Tıp Genel Kurulundan alınacak nihai rapordan sonra sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanığın mağdureye yönelik işlediği eylem nedeniyle, TCK.nın 103/1. maddesine göre belirlenen ceza üzerinden suçun teşebbüs safhasında kalmasından dolayı aynı Kanunun 35/2. maddesi ile indirim yapıldıktan sonra, mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu göz önüne alınarak cezanın TCK.nın 103/6. maddesi ile artırılması gerekirken ruh sağlığının eylem nedeniyle bozulması durumunda neticesi itibarıyla ağırlaşmış halin meydana gelmesi nedeniyle artık teşebbüsten söz edilemeyeceği hususu nazara alınmadan ve TCK.nın 61/5. maddesindeki sıralamaya aykırı olarak TCK.nın 103/1-6, 35/2 ve 62/1. maddeleri ile uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.