Tebliğname No : 4 - 2011/65831
MAHKEMESİ : İstanbul 44. (Fatih 4.) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/06/2010
NUMARASI : 2008/122 Esas, 2010/454 Karar
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Direnme suçunun unsuru olmayan hakaret eyleminden ayrıca ceza verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 ve 289/1-g maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanığı, katılanı, C.Savcısını ve herkesi tatmin edecek, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması gerektiği nazara alınarak, Yargıtay"ın gerekçelerde tutarlılık denetimi yapması ve bu açılardan mantıksal ve hukuksal bütünlüğün sağlanması için kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması ilkelerine uyulması gerektiği halde, yazılı şekilde gerekçeden yoksun olarak hüküm kurulması,
Kabule göre de,
Suç tarihinde içerisinde bulunduğu 34 LN 267 plaka sayılı araçta yapılan aramada esrar olduğu değerlendirilen madde ele geçirilmesi üzerine sanıkla birlikte F..Y.., İ..E.., O..G.. ve K..G.. isimli şahısların adli işlem yapılmak üzere nezarethaneye alındıkları, bir süre sonra rapor için hastaneye götürülmek üzere kelepçe takılmak istendiği sırada sanığın “kimse bana kelepçe takamaz, ben nasıl olsa birazdan serbest kalacağım, gelir gelir hepinizi sinkaf ederim” diye bağırarak taşkınlık yaptığı iddiasıyla yapılan yargılamada, öncelikle sanıkla beraber nezarethaneye alınan ve konuyla ilgili görgüye dayalı bilgisi olabilecek yukarıda adı geçen şahısların usulüne uygun şekilde duruşmalara katılması sağlanarak ayrıntılı beyanlarının alınmasından varsa olay tarihine ait nezarethaneyi gören kamera kayıtlarının incelenmesinden sonra, yakalandığı anda herhangi bir cebir ya da tehdit göstermeyen sanığın karakol içerisindeki davranışlarının ne şekilde direnme suçunu oluşturduğu ve eylemlerinin bir bütün halinde kasten yaralamaya teşebbüs ve tehdit suçlarını oluşturup oluşturmadığının ve yaralandığına ilişkin iddiasının doktor raporuyla doğrulanması karşısında hakkında haksız tahrik hükümlerinin tatbikinin gerekip gerekmediğinin tartışılması gerekirken eksik araştırma ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.