Esas No: 2013/7859
Karar No: 2014/11021
Karar Tarihi: 17.11.2014
Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/7859 Esas 2014/11021 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2011/174987
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/11/2010
NUMARASI : 2009/1191 Esas, 2010/937 Karar
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
TCK’nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçimlik hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, mağdurların anlatımları, olay tutanağı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın, alkol kontrolü yapmak istemeleri üzerine alkolmetreye üflemeyerek mağdur polis memurlarına küfretmesi ve olay yerinden ayrılmaya çalışması şeklinde eylemlerde bulunduğu sübut bulan somut olayda kolluk görevlilerinin gerektiğinde yeniden dinlenerek TCK"nın 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir ve/veya tehdit unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği gösterilmeksizin yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Birden fazla kişiyle birlikte, birden fazla kamu görevlisine direnen sanık hakkında TCK"nın 265/3 ve 43. maddeleri uygulanmayarak eksik ceza tayini,
Sanığın polis memurunun kendisine tokat attığı şeklindeki savunması ve doktor raporu karşısında ilk haksız hareketin kimden geldiği araştırılarak sonucuna göre haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Somut olayda sanığa yüklenen suçun meydana getirdiği bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilerek, kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, CMK"nın 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin ve
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2008 gün, 2008/149-163, sayılı Kararında da belirtildiği üzere, adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın mahkumiyet hükmü olmayıp suç tarihi nazara alındığında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal engel teşkil etmediği gözetilmeden ve yine hakkında lehe değerlendirme yapılarak hapis cezası para cezasına çevrilen sanık hakkında yeterli olmayan gerekçeyle CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
CMK"nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile eklenen cümlede öngörülen miktarın altında olan yargılama giderinin Devlet Hazinesine yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 17/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.