Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7586 Esas 2016/3223 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7586
Karar No: 2016/3223
Karar Tarihi: 22.03.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7586 Esas 2016/3223 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, diğer sanığın kimlik bilgilerini kullanarak eşini hastaneye kaydettirerek dolandırıcılık suçu işlediği iddia edilmiştir. Ancak mahkeme, Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği ve Başbakanlık Genelgesi hükümleri gereğince hastaneden sağlanan hizmet bedellerinin ödeme imkanları çerçevesinde tahsil edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, suçun yasal unsurları oluşmadığına karar verilerek sanık beraat etmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nin 37. maddesi
- 2008/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi, 1. madde ve 9. maddesi
- 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu
- 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu
- 5393 sayılı Belediye Kanunu, 38. ve 60. maddeleri
- 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 18. madde.
23. Ceza Dairesi         2015/7586 E.  ,  2016/3223 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ..."ın, rahatsızlanması nedeniyle eşi ..."ı ...Devlet Hastanesine götürdüğü, buradan ambülansla ... Tıp Fakültesine sevk edildikleri, sanık ..."in diğer sanığın kimlik bilgilerini kullanarak eşinin girişini yaptırdığı, ..."ın bu şekilde önce acil serviste ve vefat ettiği tarih olan 22/01/2012 tarihine kadar da yoğun bakım ünitesinde tedavi gördüğü, böylelikle sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda ;
    Sağlık Bakanlığı’nın 11.05.2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nin 37. maddesi; “Yataklı tedavi kuruluşları, acil sağlık hizmetlerinin bedelini hizmet sundukları kişinin ödeme imkânları çerçevesinde tahsil ederler.” ,
    2008/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nin;
    Birinci maddesi; “Acil sağlık hizmeti vermekle yükümlü bulunan sağlık kuruluşları, acil vakaları hastanın sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakmaksızın kabul edecek ve gerekli tıbbi müdahaleyi kayıtsız-şartsız ve gecikmeksizin yapacaktır. Hiçbir sağlık kuruluşu acil olarak gelen hastalara yeterli personeli veya donanımı olmadığı, ilgili birimi veya boş yatağı bulunmadığı, hastanın sağlık güvencesi olmadığı ve benzeri sebepler ile gerekli acil tıbbi müdahaleyi yapmaktan kaçınmayacaktır.” ,
    Dokuzuncu maddesi; “Herhangi bir sağlık güvencesi olmayan vatandaşlardan ödeme gücü bulunmayanların acil sağlık hizmeti bedelleri kendilerinden talep edilmeyecektir. Bunlardan kamuya ait sağlık kuruluşlarından ve ayakta teşhis ve tedavi yapan özel sağlık kuruluşlarından acil sağlık hizmeti alanların hizmet bedelleri 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu hükümleri çerçevesinde sağlık kuruluşunun bulunduğu yer sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfından talep edilecektir. Bu konuda gerekli tedbirler ilgili vakıf başkanlıklarınca alınacaktır. Özel hastanelerden acil sağlık hizmeti alanların hizmet bedelleri ise talep edilmesi halinde 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu"nun 32"nci, 5393 sayılı Belediye Kanunu"nun 38"inci ve 60"ıncı, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu"nun 18"inci maddeleri gereğince sağlık kuruluşunun bulunduğu yerin belediyesince ödenecektir. Bu amaçla belediyelerce bütçelerine yeterli ödenek konulacaktır.” şeklinde hükümler içermektedir.
    Bu mevzuat çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 22/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.















    Hemen Ara