Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/8006 Esas 2014/7219 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/8006
Karar No: 2014/7219
Karar Tarihi: 29.05.2014

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/8006 Esas 2014/7219 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2012/8006 E.  ,  2014/7219 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sanık ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları, sanık ... hakkında aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğünün ihlali
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında mahkûmiyet, sanık ... hakkında beraat

    Mahalli mahkemece verilen hükümler sanık ... müdafii tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 27.06.2012 Çarşamba saat 13:30"a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
    Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından... hazır olduğu halde oturum açıldı.
    Yapılan tebligat üzerine sanık müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.
    Bugün dava evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
    Mağdurenin Nevşehir Aile Hukuk Mahkemesinin 03.09.2009 tarihli kararı ile koruma altına alınarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna (SHÇEK) bağlı yurda yerleştirilmesi nedeniyle, davanın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına ihbar edilmesi gerektiği halde, ihbar edilmediği, hükümden sonra gerekçeli kararın tebliği üzerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin hükümleri kanuni süresinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında;
    CMK.nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, koruma kararına istinaden suçtan zarar gören Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının vekilinin mahkemece verilen hükümleri temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere kurumun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının katılan, Av. ...’ın katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilerek, katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili ve sanık ... müdafiin temyizleri üzerine yapılan incelemede;
    Sanık ... hakkında kurulan hükmün yapılan incelemesinde:
    Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    Sanık ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin yapılan incelemesinde:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Mağdurenin samimi anlatımlarında, sanığın cinsel organını anüs bölgesine soktuğunu, hatta son olayda çamaşırında kan gördüğünü beyan etmesi ve yapılan genital muayenesinde, mağdurenin anal sfinkter tonusunun hafif azalmış olduğunun ve refleks dilatasyon bulunduğunun tespit edilmesi karşısında, sanığın eyleminin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek yazılı şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması,
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 05.04.2011 gün ve 2011/56 Esas, 2011/76 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanma koşullarının tespiti için mağdurenin olaydan dolayı ruh veya beden sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulu veya Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23 ve 31. maddeleri gereği usulüne uygun olarak teşekkül ettirilmiş Yüksek Öğrenim Kurumlarından veya birimlerine bağlı hastanelerden rapor alındıktan sonra, TCK.nın 103/6. maddesinin tatbikine gerek olup olmadığına karar verilmesi gerekirken tek çocuk ve ergen psikiyatri uzmanından alınan raporlara dayanılarak anılan maddenin uygulanmasına karar verilmesi,
    Dosya kapsamına göre, sanığın, aynı suç işleme kararı kapsamında, değişik tarihlerde cinsel istismarda bulunmak amacıyla mağdureyi evden çıkarak, mekruh binaya götürmek ve arabayla boş araziye götürmek suretiyle hürriyetini birden fazla kez kısıtladığı anlaşılmakla, sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hüküm kurulurken TCK.nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ve katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara