Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/1005 Esas 2021/4799 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1005
Karar No: 2021/4799

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/1005 Esas 2021/4799 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/1005 E.  ,  2021/4799 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil - tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı davalıların istinaf başvuruları, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından karar ilam harcına hasren kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ..., ...tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28/09/2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen davalı ... gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan dedesi ...’ün 11 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 4 parsel sayılı taşınmazını ileride tüm mirasçılara paylaştırmak üzere davalıların mirasbırakanı olan ...’a bağışladığını, miras payını istemesine rağmen davalıların taşınmazı devre yanaşmadığını ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemiştir.
Davalı ..., ..., zamanaşımı def’inde bulunmuşlar, ayrıca çekişmeli taşınmazın ... tarafından mirasbırakanlarına bağışlandığını, davacının miras payını dava dışı 14 parsel üzerindeki iki adet bağımsız bölüm ile aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlar, davalı ... ise savunma getirmemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, çekişmeli 11 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 4 parsel sayılı taşınmazın ileride davacıya devredilmek üzere mirasbırakan ...tarafından çocuklarına bağışlandığını, davacının dava dışı mirasçıdan payını almasına rağmen çekişmeli taşınmazdan alamadığı gerekçesiyle miras payı oranında tapu iptali ve tescile ilişkin verilen karara karşı davalıların istinaf başvuruları, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından karar ilam harcına hasren kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli 11 parsel ve dava dışı 14 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 14 ada 4 parsel sayılı taşınmaz mirasbırakan ... adına kayıtlı iken, mirasbırakanın l8.04.1975 tarihli bağış işlemi ile davalıların mirasbırakanı olan oğlu...ve dava dışı kızı ...e ½ paylı olacak şekilde devrettiği, mirasbırakanın 23.03.1978 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak torunu ..., oğlu ..., kızı ... ile eşi ...’yı bıraktığı, ...’ın da 19.03.1998 tarihinde ölümü ile mirasçı olarak davalı eşi Işılay, davalı çocukları ...,..., ... , ve ...ın kaldıkları, 11 parsel sayılı taşınmazın 1982 tarihli ifraz işlemi ile 11 ve 14 parsel numaralarını aldığı, ardından taksim ile çekişmeli 11 parsel sayılı taşınmazın davalı ...; dava dışı 14 parsel sayılı taşınmazın ise ... adına tescil edildiği, çekişmeli taşınmazın davalı tarafından 02.12.1982 tarihinde dava dışı kişilere, bu kişiler tarafından da 04.01.1996 tarihinde davalıya devredildiği, üzerinde 08.06.2004 tarihinde kat mülkiyeti kurulmasıyla on üç adet bağımsız bölümün oluştuğu, bağımsız bölümlerin halen davalı adına kayıtlı olduğu, diğer yandan dava dışı 14 parsel sayılı taşınmaz üzerinde de kat mülkiyeti tesis edildikten sonra ... tarafından 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin davacıya 03.02.2010 tarihinde satıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Eldeki davada davacı, taraf tapu iptali ve tescil, terditli olarakta tenkis isteğinde bulunmuştur.
Davacının muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine yönelik yapılan incelemede;
Her ne kadar ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesince temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmişse de; dava konusu taşınmazın geldisi olan 14 ada 4 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından oğlu ...’a 18.04.1975 tarihli bağış işlemi ile devredildiği görülmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki; bağış işlemi yönünden 01.04.1974 tarih ½ sayılı İBK’nın uygulama yeri bulunmamaktadır. O halde davacının tapu iptali ve tescil isteği yerinde değildir.
Tenkis isteği yönünden yapılan incelemede;
Bilindiği üzere; mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17) Mirasbırakan 01.01.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 01.01.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun ilgili hükümleri uygulanır.
Somut olaya gelince, mirasbırakan ...’ün 23.03.1978 tarihinde öldüğü anlaşılmakla eldeki davada 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerektiği kuşkusuzdur.
O halde, tenkis isteğinin anılan yasanın 513. maddesi uyarınca zamanaşımı süresine tâbi olduğu ve aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunan mirasçı ...’ın mirasçılarından ..., dışındaki davalıların süresinde zamanaşımı def’inde bulundukları gözetildiğinde, tenkis isteğinin de zamanaşımından reddi gerekeceği sonuca varılmaktadır.
Hal böyle olunca, tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istekli davanın yukarıda açıklanan gerekçelerle reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Davalı ..., , ... , ve in yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK"nin 371/1-a maddesi gereğince Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK"nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 3.050.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28/09/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.








Hemen Ara