Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/6362 Esas 2014/10450 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/6362
Karar No: 2014/10450
Karar Tarihi: 04.11.2014

Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/6362 Esas 2014/10450 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın farklı zamanlarda birden fazla kişiye borç para vermek suretiyle zincirleme tefecilik suçu işlediği tespit edilmesine rağmen, beraat kararı verilmesinin kanuna aykırı olduğuna karar verdi. Tefecilik suçunun sadece meslek haline dönüştürmekle değil, sadece bir kişiye ödünç para vermekle de oluşabileceği belirtildi. Aynı zamanda, suçun mağdurunun aynı kişi olmasının zorunlu olduğu ancak zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın son fıkrasındaki istisnalar dışında tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği ifade edildi. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesi, 43/1. maddesi, 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi.
5. Ceza Dairesi         2013/6362 E.  ,  2014/10450 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 4 - 2011/151972
    MAHKEMESİ : Acıpayam Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 31/12/2010
    NUMARASI : 2010/477 Esas, 2010/646 Karar
    SUÇ : Tefecilik

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde tefecilik suçunun; "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, …" biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümü içerisinde yer aldığı, bu bölümün de topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, aynı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen “Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.” hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın son fıkrasındaki istisnalar dışında tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu anlaşılmakla;
    S.. A.."un aşamalardaki tutarlı anlatımları başta olmak üzere mağdur beyanları, vergi denetmeni tarafından düzenlenen 02/10/2011 tarihli rapor içeriği, kolluk araştırma tutanağı, sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamı, aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında bu miktarlardaki paraların karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına ve genel hayat tecrübelerine uygun düşmemesi ile birlikte değerlendirildiğinde; sanığın kazanç elde etmek amacıyla birden fazla kişiye farklı zamanlarda borç para vermek suretiyle üzerine atılı zincirleme tefecilik suçunu işlediği anlaşılmasına rağmen oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraet kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara