Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/2566 Esas 2014/6827 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/2566
Karar No: 2014/6827
Karar Tarihi: 22.05.2014

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/2566 Esas 2014/6827 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 25.12.2013 tarihinde verilen bir hükümde, sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet kararı verildiği ancak bu suçun açıklanması sırasında dava konusu edilen fiilin bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesi gerektiği, aksi takdirde hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı konusunda karışıklığa neden olacağı belirtildi. Sanığın bu suçtan usulen kamu davasının açılmamasına rağmen mahkûmiyet kararı verilmiş olması hukuka aykırı bulundu. Ayrıca, sanığın suç tarihinde 14 yaş 8 aylık olan mağdurla cinsel ilişkiye girdiği ancak ağır neticenin sanık tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı sonucuna varılması gerektiği belirtilerek TCK.nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşılma nedeni olarak dikkate alınması gerektiği ifade edildi. Sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirildikten sonra hüküm kurulması gerektiği vurgulandı. Kanuna aykırı bulunan bu hüküm BOZULDU. Kanun maddeleri olarak; CMUK'nın 318. ve 321. m
14. Ceza Dairesi         2014/2566 E.  ,  2014/6827 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 14 - 2014/37086
    MAHKEMESİ : Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 25.12.2013
    NUMARASI : 2013/139 Esas, 2013/441 Karar
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Süresi içinde yapılmayan sanık müdafiin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verilerek gereği düşünüldü:
    Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
    İddianame içeriğine göre, sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kamu davası açılmadığı, dava konusu edilen çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun açıklanması sırasında bu olaylardan söz edilmesinin kamu davası açıldığı anlamına gelmeyeceği, iddianamede dava konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesinin gerektiği, aksine uygulamanın hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı hususunda karışıklığa neden olacağı nazara alınmadan ve CMK.nın 225/1. maddesinin “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir” hükmüne aykırı biçimde anılan suçtan usulen kamu davasının açılması sağlanmadan ek savunma hakkı verilmekle yetinmek suretiyle mahkûmiyet kararı verilmesi,
    Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Oluşa uygun kabule göre; cebir, tehdit veya hile gibi iradeyi etkileyen herhangi bir hal olmaksızın suç tarihinde 14 yaş 8 aylık olan mağdurla, cinsel ilişkiye giren 21 yaşındaki sanığın dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, mesleki tecrübesi, kişisel özellikleri, tarafların yaşları ve olayın zora dayalı olmayan gerçekleşme biçimi nazara alınarak TCK.nın 23. maddesi uyarınca sanığın bu ağır neticeden sorumlu tutulabilmesi bakımından en azından taksirle hareket edip etmediğinin tespit edilmesi, sanığın ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın sanık tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı sonucuna varılırsa meydana gelen bu zararın TCK.nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşılma nedeni olarak dikkate alınması gerektiği düşünülerek, sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirildikten sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafii ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara