MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık ..."un yapılan yargılaması sonucunda, mahkemece verilen 28.08.2007 gün ve 2006/249 Esas, 2007/245 Karar sayılı ilamla sanığın TCK.nın 103/2-6, 35/2. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesinin ardından, anılan hükmün sanık müdafii ile katılan vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 11.11.2008 tarih ve 2008/13177-9607 E.K sayılı ilamı ile sair temyiz itirazlarının reddi ile TCK.nın 35. maddesi indiriminin 103/2. maddesine göre belirlenen ceza üzerinden yapıldıktan sonra ruh sağlığının bozulması nedeni ile 103/6. maddesinin uygulanması gerekirken, yazılı şekilde 103/6. maddesi ile belirlenen ceza üzerinden idirim yapılması sonucunda eksik ceza tayininin hatalı olduğu gerekçesi ile kararın bozulduğu, bozma sonrası mahkemece yapılan yargılama neticesinde verilen 2008/513 Esas, 2009/214 Karar sayılı ilamla bozma kararı yanlış yorumlanarak sanığın eyleminin tamamlandığının kabulü ile TCK.nın 103/2-6, 62/1 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesinden sonra hükmün sanık müdafince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 22.12.2009 tarih ve 2009/12599 Esas, 2009/14756 Karar sayılı ilamı ile sair temyiz itirazlarının reddiyle usulüne uygun teşkil etmeyen heyetçe verilen ruh sağlığı raporuna istinaden 103/6. maddesinin uygulanması, kabule göre de, sanık hakkında TCK.nın 103/2, 35/2, 103/6, 62/1. maddeleri gereğince ceza tayini gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesi ile kararın bozulduğu, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada 25.04.2010 tarihli celsede ruh sağlığı raporuna ilişkin bozma nedenine uyulmasına karşılık, teşebbüs hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelik Daire bozma kararına direnilmesine dair ara kararı verilmesinden sonra usulüne uygun oluşturulan heyetten alınan rapora istinaden, mahkemece iş bu temyize konu 29.12.2010 gün ve 2010/123 Esas, 2010/640 Karar sayılı ilamda sanığın TCK.nın 103/2-6, 62/1. maddeleri gereğince mahkûmiyetine hükmedilip, TCK.nın 35. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin Daire bozma ilamına direnildiği belirtilerek hüküm temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mahkemece Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 22.12.2009 tarih ve 2009/12599 Esas, 2009/14756 Karar sayılı bozma kararında yer alan ruh sağlığı raporuna ilişkin bozma ilamına uyularak hüküm kurulmasına rağmen teşebbüs hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin bozma ilamına direnilmesine karar verilerek yapılan yargılama sonucunda, iş bu temyize konu 29.12.2010 gün ve 2010/123 Esas, 2010/640 Karar sayılı hükmün tesis edildiği ve sanık müdafiince bu hükmün temyiz edilmesi üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmış ise de; mahkemece teşebbüs hükümlerinin uygulanmasına yönelik Daire bozma kararına direnilmesi karşısında, bu hususta inceleme yapıp karar verme yetkisinin 1412 sayılı CMUK.nın 326/3. maddesi gereğince Yargıtay Ceza Genel Kuruluna ait olduğu tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesi için dosyanın Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.