Görevi yaptırmamak için direnme - 6136 sayılı Yasaya muhalefet etme - zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/5397 Esas 2014/10270 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/5397
Karar No: 2014/10270
Karar Tarihi: 30.10.2014

Görevi yaptırmamak için direnme - 6136 sayılı Yasaya muhalefet etme - zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/5397 Esas 2014/10270 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2013/5397 E.  ,  2014/10270 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 5 - 2012/217645
    MAHKEMESİ : Kargı Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 10/05/2012
    NUMARASI : 2011/45 Esas, 2012/32 Karar
    SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, 6136 sayılı Yasaya muhalefet etme, zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    M.. A.. hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet etme suçlarından verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, CMK"nın 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup temyizinin mümkün bulunmadığı, itiraz merciince bu hususta bir karar verilebileceği gözetilerek incelemenin O yer Cumhuriyet Savcısının B.. Y.. ve Z.. A.. hakkında zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Anayasanın 141, CMK"nın 34, 230, 232 ve 289/1-g maddelerinin amir hükümleri uyarınca hakimlerin ve mahkemelerin her türlü kararının gerekçeli olarak yazılmasının zorunlu olduğu, gerekçede delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin tahlil ve tartışması yapılarak, hangi kanıtla neden bu sonuca varıldığının bütün iddialar bakımından ayrı ayrı ortaya konması, bütün delillere itibar edilme veya edilmeme nedenlerinin vurgulanması, maddi gerçeğin tarafları inandıracak ve Yargıtay denetimine olanak verecek açıklıkta ifade edilmesi gerektiği nazara alınarak, soruşturma evresinde her iki polis memurunun burnuna yumruk atarak kendisini yaraladığını iddia eden M.. A.."ın kovuşturma evresinde kendisine yumruk atanın B.. Y.. olduğunu beyan ettiği, sanık polis memurlarının beyanlarında ve 10/02/2011 tarihli olay tutanağı içeriğinde yer alan M.. A.."ın kendilerine saldırıda bulunarak elini beline attığı, bu sırada müdahalede bulunulduğu yönündeki iddia ve bu şahıstan bir adet tabancanın ele geçirilmiş olması karşısında; M.. A.."ın beyanları arasındaki çelişkinin giderilmeye çalışılmasından sonra hangi beyanına neden üstünlük tanındığının, zor kullanma yetkisinin nasıl aşıldığının ve TCK"nın 25. maddesi kapsamında meşru savunma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinın karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,
    Kabule göre de;
    TCK"nın 256. maddesi delaletiyle uygulanan aynı Kanunun 86/2. maddesinde seçenek ceza öngörüldüğü halde, sanıklar hakkında neden hapis cezası yaptırımının tercih edildiğinin denetime olanak verecek bir şekilde gerekçeleri gösterilmek suretiyle açıklanmaması,
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2008 gün ve 2008/149-163, 13/11/2007 gün 2007/171-235 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin CMK"nın 231/5-6. maddesindeki şartlar gözetilmek suretiyle seçenek yaptırımlara çevirme ve erteleme gibi diğer kişiselleştirme nedenlerinden önce hakim tarafından değerlendirilmesinin zorunlu bulunduğu, sanıkların kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, ""Sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezalarının TCK"nın 51.maddesi gereğince ertelendiğinden..." şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Müşteki M.. A.."ın yargılama aşamasındaki katılma istemi hakkında bir karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara